Dünyanın asıl sorununa odaklanabilmek için işimi bıraktım: Kara Mayınları | TED | ترك وظيفتي للتركيز على مشكلة العالم الحقيقي : الألغام الأرضية. |
İşte asıl sorulması gereken budur; çünkü bu durum yeterli kaynaktan yoksun olan her toplumun bir parçası olarak karşımızdadır. | TED | هذا هو السؤال الحقيقي ، لأن هذا هو شيء كان هناك، جزء من كل المجتمع. هذا يحرم من الموارد الكافية |
Ve grandma-bot(Büyükanne-bot) olarak, o şimdi oynayabilir, ama gerçekten oynayabilir, benim çocuklarımla, onun torunlarıyla, gerçek Dünya'da gerçek oyuncaklarla. | TED | و كروبوت الجدة تستطيع الان ان تلعب, تلعب فعلا مع ابنائي , مع احفادها في العالم الحقيقي بالعابه الحقيقية |
doğru tanrının sizin yerinize bizi.. seçmiş olduğunu bilmek can yakıyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد يؤلمك لمعرفة أن الرب الحقيقي الواحد قد أختارنّا بدلاً عنكم. |
biyolojik baban bile değilken onu bu kadar seviyorsun demek. | Open Subtitles | انه ليس والدكَ الحقيقي حتى وما زلت تحبه بهذا القدر |
Ama asıl soru, bu tehlikeyle ve bunun oluşturduğu korkuyla nasıl başedebileceğindi. | TED | لكن السؤال الحقيقي هو، كيف تتعامل مع المخاطر والخوف الذي يأتي منها؟ |
Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum, ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum kendinizden daha çok seveceğiniz bir şey. | TED | انظروا، لا أعرف المكان الحقيقي الذي تعيشون فيه، لكنني أعرف أن هناك شيئا في هذا العالم تحبونه أكثر مما تحبون أنفسكم. |
Buradan çıkarılacak büyük ders şu, asıl sihir kağıt üzerinde olmuyor. | TED | والدرس المهم هناك كان أن السحر الحقيقي لا يُنجزُ على ورقة، |
Ama işin aslı, asıl sır, hepimiz kadınlara cinsel zevklerinin önemsiz olduğunu söylüyoruz. | TED | لكن الواقع هو السر الحقيقي أننا نقول لها أن رغبتها الجنسية لا تهم. |
asıl mesele orada kalmak için gerekli şeye sahip olup olmadığın. | Open Subtitles | السؤال الحقيقي هو ما إذا كنت حصلت على مـا يلزم لتبقى |
Ve şempanzelerin gerçek şefkat ve fedakarlığa muktedir olduklarını keşfediyoruz. | TED | وتوصلنا إلى أن حيوانات الشمبانزي قادرة على الرحمة والإيثار الحقيقي. |
Üstünkörü bir şekilde kullanılıyor ve gerçek bir alfanın ne anlama geldiğinigöstermiyor. | TED | استعمل المصطلح بطريقة سطحية جداً بشكل لايمت بصلة إلى المعنى الحقيقي للكلمة. |
Liderin gerçek görevi ihtimal iklimi meydana getirecek bir iklim oluşturmaktır. | TED | الدور الحقيقي للقيادة في التحكم في الجو، بإنشاء جو من الممكن. |
çünkü gerçek insan ilişkisi gerçekten de gerçek insan ilişkisi. | TED | لأن التواصل البشري الحقيقي في الواقع هو تواصل بشري حقيقي. |
- Kostümümden olsa gerek. - Hayır, Talbot sizin gerçekten o olduğunuzu düşünüyor. | Open Subtitles | ـ أووه , تقصد ملابسي ـ لا , تالبوت يعتقد أنك دراكولا الحقيقي |
Polisin gerçekten sebebi olan cinayete Müdahale zamanının gerekiyordu, sorunsuz tamamlanana kadar. | Open Subtitles | لن تعرف الشرطة بالجريمة الوحيدة ذات الدافع الحقيقي بعد أن يتم ارتكابها |
Ben hâlâ bir yaratıcılık alternatifinin yok olmaya bir alternatif olduğunun gerçek ve doğru olduğu kanısındayım, hatta belki de tek doğru. | TED | لا زلت أعتقد أن بديل الإبداع هو ذاته بديل الموت والاندثار. أمرٌ حقيقي للغاية، وربما الأمر الحقيقي الوحيد. |
biyolojik babam siyahmış, bunu saçımdan anlayabilirsin. | Open Subtitles | أبّي الحقيقي كَانَ أسودَ. أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَ بشَعرِي. |
Yoksa o dünya esas gerçek ve benim dünyam sadece bir rüya mı? | Open Subtitles | أم ان عالمهم هو الحقيقي والعالم حيث أنا كنت . هو الحلم ؟ |
aslında olmadığın biri olmaya çalışırsan, gerçek kimliğini kaybetmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | إذا حاولت أن تكون شخصاً لست عليه تفقد جوهرك الحقيقي |
öz babam değil, ama melekler annemi almadan önce annemle evlenmişti. | Open Subtitles | إنه ليس أبي الحقيقي لكنه كان زوج أمي قبل أن تموت |
Bu küçük balo. Gerçeği gelecek yıl olacak. | Open Subtitles | إنه حفل تخرج لطلاب السنة الثالثة الحفل الحقيقي سيكون السنة المقبلة |
Hayatımın tümünü, dünyanın Clark Kent'in gerçekte kim olduğunu öğrenmesine, Adayacağım. | Open Subtitles | سأكرس نفسي للتأكد من معرفة العالم كله بأمر كلارك كينت الحقيقي |
Dizim sakatlanmasaydı benim için yapılan hakiki çağrıdan haberim olmayacaktı. | Open Subtitles | أذا ما مشيت في طريق ركبتي لما وجدت ندائي الحقيقي |
Peki, Çin tam olarak neden bu kadar hızlı büyüme gösteriyor? | TED | وعليه فما هو السبب الحقيقي وراء سرعة تنامي الصين؟ |
Ama Gen-O İspanyol gribini canlandırdığında, gerçeğini geri getirmediler ki. | Open Subtitles | ولكن عندما قامت شركة جيبنو بإحياء الفلونزا الإسبانية لم يقوموا بإعادة الحقيقي |