ويكيبيديا

    "الحقيقي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • asıl
        
    • gerçek
        
    • gerçekten
        
    • doğru
        
    • biyolojik
        
    • esas
        
    • aslında
        
    • öz
        
    • Gerçeği
        
    • gerçekte
        
    • hakiki
        
    • tam
        
    • gerçeğini
        
    Dünyanın asıl sorununa odaklanabilmek için işimi bıraktım: Kara Mayınları TED ترك وظيفتي للتركيز على مشكلة العالم الحقيقي : الألغام الأرضية.
    İşte asıl sorulması gereken budur; çünkü bu durum yeterli kaynaktan yoksun olan her toplumun bir parçası olarak karşımızdadır. TED هذا هو السؤال الحقيقي ، لأن هذا هو شيء كان هناك، جزء من كل المجتمع. هذا يحرم من الموارد الكافية
    Ve grandma-bot(Büyükanne-bot) olarak, o şimdi oynayabilir, ama gerçekten oynayabilir, benim çocuklarımla, onun torunlarıyla, gerçek Dünya'da gerçek oyuncaklarla. TED و كروبوت الجدة تستطيع الان ان تلعب, تلعب فعلا مع ابنائي , مع احفادها في العالم الحقيقي بالعابه الحقيقية
    doğru tanrının sizin yerinize bizi.. seçmiş olduğunu bilmek can yakıyor olmalı. Open Subtitles لا بد يؤلمك لمعرفة أن الرب الحقيقي الواحد قد أختارنّا بدلاً عنكم.
    biyolojik baban bile değilken onu bu kadar seviyorsun demek. Open Subtitles انه ليس والدكَ الحقيقي حتى وما زلت تحبه بهذا القدر
    Ama asıl soru, bu tehlikeyle ve bunun oluşturduğu korkuyla nasıl başedebileceğindi. TED لكن السؤال الحقيقي هو، كيف تتعامل مع المخاطر والخوف الذي يأتي منها؟
    Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum, ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum kendinizden daha çok seveceğiniz bir şey. TED انظروا، لا أعرف المكان الحقيقي الذي تعيشون فيه، لكنني أعرف أن هناك شيئا في هذا العالم تحبونه أكثر مما تحبون أنفسكم.
    Buradan çıkarılacak büyük ders şu, asıl sihir kağıt üzerinde olmuyor. TED والدرس المهم هناك كان أن السحر الحقيقي لا يُنجزُ على ورقة،
    Ama işin aslı, asıl sır, hepimiz kadınlara cinsel zevklerinin önemsiz olduğunu söylüyoruz. TED لكن الواقع هو السر الحقيقي أننا نقول لها أن رغبتها الجنسية لا تهم.
    asıl mesele orada kalmak için gerekli şeye sahip olup olmadığın. Open Subtitles السؤال الحقيقي هو ما إذا كنت حصلت على مـا يلزم لتبقى
    Ve şempanzelerin gerçek şefkat ve fedakarlığa muktedir olduklarını keşfediyoruz. TED وتوصلنا إلى أن حيوانات الشمبانزي قادرة على الرحمة والإيثار الحقيقي.
    Üstünkörü bir şekilde kullanılıyor ve gerçek bir alfanın ne anlama geldiğinigöstermiyor. TED استعمل المصطلح بطريقة سطحية جداً بشكل لايمت بصلة إلى المعنى الحقيقي للكلمة.
    Liderin gerçek görevi ihtimal iklimi meydana getirecek bir iklim oluşturmaktır. TED الدور الحقيقي للقيادة في التحكم في الجو، بإنشاء جو من الممكن.
    çünkü gerçek insan ilişkisi gerçekten de gerçek insan ilişkisi. TED لأن التواصل البشري الحقيقي في الواقع هو تواصل بشري حقيقي.
    - Kostümümden olsa gerek. - Hayır, Talbot sizin gerçekten o olduğunuzu düşünüyor. Open Subtitles ـ أووه , تقصد ملابسي ـ لا , تالبوت يعتقد أنك دراكولا الحقيقي
    Polisin gerçekten sebebi olan cinayete Müdahale zamanının gerekiyordu, sorunsuz tamamlanana kadar. Open Subtitles لن تعرف الشرطة بالجريمة الوحيدة ذات الدافع الحقيقي بعد أن يتم ارتكابها
    Ben hâlâ bir yaratıcılık alternatifinin yok olmaya bir alternatif olduğunun gerçek ve doğru olduğu kanısındayım, hatta belki de tek doğru. TED لا زلت أعتقد أن بديل الإبداع هو ذاته بديل الموت والاندثار. أمرٌ حقيقي للغاية، وربما الأمر الحقيقي الوحيد.
    biyolojik babam siyahmış, bunu saçımdan anlayabilirsin. Open Subtitles أبّي الحقيقي كَانَ أسودَ. أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَ بشَعرِي.
    Yoksa o dünya esas gerçek ve benim dünyam sadece bir rüya mı? Open Subtitles أم ان عالمهم هو الحقيقي والعالم حيث أنا كنت . هو الحلم ؟
    aslında olmadığın biri olmaya çalışırsan, gerçek kimliğini kaybetmeye başlıyorsun. Open Subtitles إذا حاولت أن تكون شخصاً لست عليه تفقد جوهرك الحقيقي
    öz babam değil, ama melekler annemi almadan önce annemle evlenmişti. Open Subtitles إنه ليس أبي الحقيقي لكنه كان زوج أمي قبل أن تموت
    Bu küçük balo. Gerçeği gelecek yıl olacak. Open Subtitles إنه حفل تخرج لطلاب السنة الثالثة الحفل الحقيقي سيكون السنة المقبلة
    Hayatımın tümünü, dünyanın Clark Kent'in gerçekte kim olduğunu öğrenmesine, Adayacağım. Open Subtitles سأكرس نفسي للتأكد من معرفة العالم كله بأمر كلارك كينت الحقيقي
    Dizim sakatlanmasaydı benim için yapılan hakiki çağrıdan haberim olmayacaktı. Open Subtitles أذا ما مشيت في طريق ركبتي لما وجدت ندائي الحقيقي
    Peki, Çin tam olarak neden bu kadar hızlı büyüme gösteriyor? TED وعليه فما هو السبب الحقيقي وراء سرعة تنامي الصين؟
    Ama Gen-O İspanyol gribini canlandırdığında, gerçeğini geri getirmediler ki. Open Subtitles ولكن عندما قامت شركة جيبنو بإحياء الفلونزا الإسبانية لم يقوموا بإعادة الحقيقي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد