"حر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• özgür
• özgürüm
• serbest
• Özgürsün
• özgürsünüz
• sıcak
• serbestsin
• özgürdür
• Özgürlük
• serbestsiniz
• boş
• özgürce
• bağımsız
• boşum
• kendi

Senin kaderin mutlu ve özgür olmak hepsinden de önemlisi, sevilmek.
قدرك ان تصبح سعيد و حر و تحب قبل كل شيء.

Ama herşeyi yapmakta özgür değilsiniz, çünkü sonucun garantisi yok.
ماعدا أنه لا يوجد أحد حر لأنه لا توجد ضمانات

Ve özet olarak Shawshank'daki her adam kendini özgür hissetmişti.
و للحظات وجيزة كل رجل فى شاوشانك شعر انه حر

Yani özgürüm ve eğer kabul edersen işe dönmeye hazırım.
إذن انا حر ومستعد للعودة إلى العمل إذا مازلتِ تريدينني

Birinin ölmesi ve senin kendini serbest hissetmen ama aslında öyle olmaman gibi.
مثل شخص ما يموت ، وأنت تعتقد أنك حر ، ولكن لست كذلك.

Şimdi yalnız olduğuna göre, istediğin kadar aptal gözükmekte Özgürsün.
الان انت حر نفسك تريد ان تظهر كغبى كما تحب

Fakat şimdi kalan tüm özgür adamlar burada ve sonuna kadar savaşacağız.
ولكن كل رجل حر مازال هنا وعلينا أن نقاتل حتى آخر رمق

Hepsi, Tanrı'nın özgür dünya planından bahsediyorlar, 'renksiz' dünya planından.
يتحدثون طوال الوقت عن حكمة الله بعالم حر دون ألوان

özgür geçecek son gecemde oğlum beni görmemeye karar verdi.
ولدي قرّر أن لا يراني في ليلتي الأخيرة كشخص حر

Tabiat Ana'nın sevgi dolu bağrında özgür ve güvende olabilir, tamam mı?
حيث هو يمكن أن يكون حر وآمن في رعاية الطبيعة الأم، حسناً؟

Oradayken, hayata tutunmanın ve özgür olmanın nasıl bir his olduğunu hatırladım.
عندما كنت هناك، تذكرت كيف ان يصبح الشخص حي، ان يصبح حر.

Dennison özgür bir adamın yapabileceği kim bilir ne boklar yiyordur.
علي جعله رجل حر يفعل مالا نعرفه الي من لا نعرفه

Gözlerimi kapayıp enstrümanların bana dokunmasına izin verdim ve özgür hissettim, anlıyor musunuz?
أغمضت عيني فحسب وسمحت للآلات الموسيقية لتأتي إليّ، وشعرت أنني حر هكذا، تعرف؟

Bu batakhanede altı ayım daha kaldı ve sonra özgürüm.
بقيَ لديّ ستة أشهر في هذا السجن، وبعدها أنا حر

Nihai günlerimin bir kısmında, her seferinde yeniden başlamakta ve sıfırdan karar almakta özgürüm.
أنا حر كي أبدأ شيئا جديدا كل مرة و كي أتخذ القرار من نقطة الصفر في بعض من تلك الأيام النهائية.

Hayır. Ben özgürüm. Birbirinin aynı olan 2000 gösterimden sonra özgürüm.
خطأ، أنا حر بعد أداء نفس الروتين المرتب 2.000 مره، أنا حر

Kistin duvarını açacağız, böylece serbest akış sağlanacak ve artık sıvı toplanmayacak.
سنقوم بفتح جدار الكيسة لكي تنزح بشكل حر وبعدها لن تتجمع السوائل.

Bu kuyrukluyıldız, Güneş'e doğru bir dalış yaparak yüz binlerce yıl süren kesintisiz bir serbest düşüşle hız kazanıyor.
تهبط هذه الأخيرة بإتجاه الشمس وتكتسب سرعة في سقوط حر غير منقطع ويستمر هذا السقوط لمئات الألاف من السنين

Sana özgürlüğünü verdiğim için mutlu olmalısın. Özgürsün işte.
يجب ان تكون سعيداً بما اعطيك, انت رجل حر

Gitmekte özgürsünüz ama önce, size bir şey göstermek istiyorum.
أنت حر في مغادرة، ولكن أولا، أريد أن أريك شيئا.

O kadar sıcak ki canım sarı benizli öldürmek istiyor.
ان الجو حر للغاية هنا اريد ان أقتل بعض الاوغاد

Dostum, serbestsin ama silahı alamazsın.
حسنا ياصديقي ، أنت حر وتستطيع الذهاب ولكن بدون البندقية

Öyle olsa bile oğullarımdan herhangi biri gitmekte özgürdür.
حتى و أن كان هذا صحيح؟ كل ولد لي حر بالمجيء و الذهاب

Romalılar. Özgürlük için beni seçin.
ويا أيها الرومان، قاتلوا لأجل حقكم باختيار حر

kendi başınızayken, istediğinizi yapmakta serbestsiniz.
هل كان لديكِ العديد من الهوايات قبل ذلك لوحدك فأنت حر لتعمل الكثير من الأشياء

Yapma! 16 yaşımdan beri işim var. İlk kez boş vaktim oldu.
أنا أعمل منذ كان سني 16 الان أنا حر و أريد الانخراط في المجتمع

Ve eğer bir cinayetse, katil özgürce yaşar. Fikri olan?
إن كان هناكَ قاتل الذي بدوره حر طليق أية أفكار؟

Önemli sorunlarla yüzleşen bağımsız adamlar olarak iyimser olmayı seçtik.
كرجل حر يواجه تحديات هامة نحن نختار أن نكون متفائلين

Hayır... sadece... bir kaç gün için işlerim yoğun değil... Yani, akşamları boşum...
كلاّ، الأمر هو أنّ العمل خفيف قليلاً هذه الأيام، لذا،أنا حر في الأمسيات.

Ama tabii yargılamak bana düşmez. kendi yarrağı kendisini ilgilendirir.
الآن أنا لست هنا لمحاكمتكم عضوه الذكري وهو حر فيه