Ve işte bu konuşma için olan özel görevim: Bu odadaki her bir insanın yaşam süresini yedi buçuk dakika artırmaya çalışacağım. | TED | لذا سأقدم لكم مهمتي الخاصة لهذا الحديث: سأحاول أن أزيد من العمر الإفتراضي لكل شخص موجود في هذه القاعة بسبع دقائق ونصف |
Ve en güzel yanıysa, günde sadece 10 dakika gibi bir vakit gerektirmesine rağmen, bütün hayatımıza etki etmesi. | TED | ويكمن الجمال في تلك التقنية أنها تحتاج فقط حوالي 10 دقائق يوميا، و إستخدامها يؤثر على حياتنا بصورة تامة |
Sekiz dakika sonra, elinden ekrana baktı, ve geziyordu: ileri ve geri gidiyordu. | TED | بعد ثماني دقائق لاحقاً، نظر من يده الى الشاشة، وكان يستكشف: ذهاباً وإياباً. |
Eğer ben bunu sahnede canlı olarak yapabiliyorsam, her birinize beş dakika içerisinde bu tür cihazlardan birini nasıl kontrol edebileceğinizi gösterebilirim. | TED | وإذا استطعت فعل ذلك بشكل مباشر على المنصة، عندها أستطيع أن أريكم جميعًا في خمس دقائق كيف تشغلون واحدة من هذه الأجهزة. |
Bes dakika surer. Iste bu kadar. O kadar zor degil. | TED | فكروا لمدة 5 دقائق .. هذه هي ان الامر ليس صعباً |
Bu resmi sadece birkaç dakika önce buradan 10 blok uzakta çektim. | TED | إلتقطت هذه الصّورة منذ بضع دقائق على مسافة 10 مباني من هنا |
- Beş dakika önce çıkmış olması lazım. - Bu taraftan çıkmadı. | Open Subtitles | ـ لقد غادر مُنذ 5 دقائق ـ لم يخرج من هذا الطريق |
Burası birkaç dakika önce insanlarla doluydu ve şimdi kimse yok. | Open Subtitles | هذا المكان كان مكتظاً بالناس منذ دقائق والآن لا يوجد أحد |
Çekiç ve çivi alacağım, beş dakika içinde tekrar yolda oluruz. | Open Subtitles | سأحضر شاكوشا و مسامير ، سأعود الى الطريق بعد 5 دقائق |
Dave Grafton on dakika önce buradaydı. Hiç şansın yok. | Open Subtitles | ديف جرافتون كان هنا منذ عشرة دقائق موقفك ضعيف جداً |
Buhar odasında bir kaç dakika geçir. Rahatlamana yardım edecektir. - Evet... | Open Subtitles | . إقضِ بضعة دقائق في غرفة البخار . إنها ستساعدك على الاسترخاء |
Ama daha beş dakika önce ben senin gibi olmayı istedim. | Open Subtitles | سيدتي لقد قررت قبل 5 دقائق بالضبط أن أصبح ملاكماً مثلكٍ |
Dalış elbisenizin tarla yok edilmeden birkaç dakika önce bulunması ne yazık. | Open Subtitles | لسوء الحظ أن بذلة الغطس قد اكتشفت قبل دقائق من تدمير الحقول |
Seni ilgilendirmez. Ona keyifli bir 10 dakika yaşat, yeter. | Open Subtitles | هذا عملي، أما عملك فهو أن تسعده لمعاشرتك عشر دقائق. |
Biraz daha yapılacak işim var. Beni 20 dakika kadar bekler misiniz? | Open Subtitles | لديّ بعّض العمل الذي يجب عليّ إنّجازُهُ قدّ يسّتغّرِقُ الأمرَ 10 دقائق |
- Brand, onlara birkaç dakika ver. - Kardeşini dinle. | Open Subtitles | ـ بارند، أعطهم بضع دقائق ـ إستمع إلى أخيك الكبير |
5 dakikaya kadar sahne alıyorum ve benim İtalyan sahne arkasında bekliyor. | Open Subtitles | سأظهر على المسرح خلال 5 دقائق ورجلى الإيطالى ينتظر فى حجرة الملابس |
Bilmiyordum. Ama şunu biliyorum: Onlar şu kapıyı indirene kadar beş dakikan var. | Open Subtitles | لم أعرف ، لكن ما أعرفه أن لديك 5 دقائق لإختراق ذلك الباب |
balıkçılar, kaptanlar, bilim adamları ve teknikerler den oluşan bir takım bu hayvanı 4-5 dakikalığına suyun dışında tutmaya çalışıyor | TED | فريق الصيادين ، قباطنة ، علماء وفنيين يعملون معاً للحفاظ على هذا الحيوان خارج المحيط لحوالي أربعة إلى خمس دقائق |
Haydi bitirelim şu işi, 10 dakikamız kaldı, değil mi? | Open Subtitles | لذا , لنذهب لدينا حوالى عشرة دقائق , صحيح ؟ |
Araştırıyoruz ve... donanmayı en büyük hava gücüne on dakikalık yere göndermekten kaçınıyoruz. | Open Subtitles | ولا ترسل الأسطول البريطانى خلال 10 دقائق لمواجهة أقوى قوة جوية فى العالم |
Eğer öğretmen on dakikadan fazla gecikmişse, hepimiz sınıfı terk edebilirmişiz. | Open Subtitles | أنه لو تأخر مدرس أكثر من 10 دقائق يمكننا أن نغادر |
Birkaç dakikanız varsa sizinle konuşmak istediğim bir konu vardı. | Open Subtitles | لو أمكننا الحديث لبضعة دقائق ثمّة ما أرغب بمحادثتك به |
İçeli bir saat oldu bebeğim. 10 dakikam daha var. | Open Subtitles | تناولت حبة منذ ساعة لدي 10 دقائق قبل ظهور المفعول |
Benim için daha 10 dakikadır çalışıyor ve şimdiden başkan olmak istiyor. | Open Subtitles | لقد بدأ عمله منذ عشر دقائق وأصبح يريد أن يكون ملك النفط |
Tablet, dakikalar içerisinde midenizin asitli sıvısı içerisinde ayrışmaya başlar. | TED | يبدأ القرص بالذوبان في السوائل الحمضية خلال دقائق داخل المعدة. |
Her gün sanki anneler gününün ilk 10 dakikası gibi. | Open Subtitles | كل يوم يبدو وكأنه أول عشر دقائق من يوم الام |
Daha önce söz verdiğim yedi buçuk dakikayı kazanacağınız yer işte burası. | TED | وهنا ستكسبون السبع دقائق ونصف الإضافية على حياتكم والتي وعدتكم بها سابقاً |
Kıçıma şöminenin maşasını kıçıma sokmadan önce birkaç dakikanı beni tanımaya ayırabilirdin. | Open Subtitles | ربّماعليكَ أنّ تتريّث بضع دقائق للتعرّف عليّ قبل أن تحكم عليّ جزافاً. |
Marissa'dan herkes öğrenebilir. Beş dakikanızı rica ediyorum. Devam edin. | Open Subtitles | على الجميع أن يتعلم من ماريسا .سأخذ إستراحه خمسة دقائق |