ويكيبيديا

    "غاضب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kızgın
        
    • kızgınsın
        
    • kızgınım
        
    • sinirli
        
    • öfkeli
        
    • kızdın
        
    • kızdı
        
    • kızmış
        
    • sinirliyim
        
    • kızdım
        
    • üzgün
        
    • öfkeliyim
        
    • sinirlisin
        
    • sinirlendi
        
    • öfkelisin
        
    Biz dostuz. Bizim orada iç içkini. Yoksa hala kızgın mısın? Open Subtitles إننا أصدقاء، اشرب في دارنا، أم أنك ما زلت غاضب منا؟
    Bilmiyorum. Seni çarpan şu serseri zaten bana çok kızgın. Open Subtitles لا أعلم , ذاك اللص الذي طعنك غاضب مني جداً
    Şimdi çok kızgın, onunla dalga geçersek gerçekten canı yanacak. Open Subtitles الآن هو غاضب جدآ, لحظات من الطيش تسبب له الألم
    - Ona gerçekten kızgınsın. - Yerimde olsan sen ne yapardın? Open Subtitles أنت غاضب منه حقاً ألن تكونى أنتِ لو كنتِ مكانى ؟
    Senden bıktım, anne. Sadece bıkmadım aynı zamanda kızgınım da. Open Subtitles أنا منزعج منك يا أمي ليس فقط منزعج ، غاضب
    Şimdilik arada sırada evi yakan sinirli bir oğlan olduğumu kabul etmeliyim veya arada bir annesine zehirli dart atan biri. Open Subtitles و لكن الآن، يجب أن أتقبل حقيقة أنني طفل غاضب سيحاول من وقت لآخر حرق المنزل أو يرمي أمه بسهم مسموم
    Beni öfkeli, huysuz ve lekeli bir adama dönüştürmesine izin veriyordum. TED لقد سمحت لهذا المرض أن يحولني إلى شخص غاضب نكد مبقع.
    Bekle bir dakika? Donna'ya bir sır söyledim diye mi kızdın bana? Open Subtitles انتظر لحظة، أنت غاضب مني لأني أخبرت دونا سرا ؟
    Şimdi o kadar kızgın ki, şakalaşma anları ona acı veriyor. Open Subtitles الآن هو غاضب جداً, لحظات من الطيش . تسبب له الألم
    Şu an bir dosta ihtiyacı olan kişi benim. Oğlum bana kızgın. Open Subtitles لو كان هناك أحد بحاجه لصديق الآن فهو أنا, أبني غاضب مني
    - Unutma ki bana uzun süre kızgın kalmak zordur. Open Subtitles ما الذي يمكنني قوله لك؟ من الصعب البقاء غاضب مني
    Tüm insanlara kızgın olduğunu biliyorum çünkü senden uzaklaşıp onlara gittiğimi düşünüyorsun. Open Subtitles أعرف أنك غاضب من أولئك الناس لأنك تظن أني تركتك وذهبت إليهم
    Ya bana hala kızgın ya da Kuzey Kutbu yolculuğunda. Open Subtitles اما انه مازال غاضب مني او أنه في رحلة استكشافية
    Kurallara göre süpheli kızgın ve rehineye sahipse uygulamaya geçirilmeli. Open Subtitles طبقاً للدليل، المشتبه مع الرهينة هو جسم غاضب أو مزدري
    Bana anlattığım için mi yoksa zamanında anlatmadığım için mi kızgınsın? Open Subtitles إنتظر. هل أنت غاضب مني لأني إخبرتك أو لأني لم أخبرك؟
    Şu an Tanrıya çok kızgınsın. Çünkü onu mutlu etti. Open Subtitles يا إلهي، لا بد أنك غاضب من الرب الآن لإسعادها
    Beni iyi dinleyin... Şu Arnett Mead'li çocuklara çok kızgınım. Open Subtitles سأخبركم شيئا أنا غاضب من هؤلاء الأولاد من أرنيت ميد
    - Sinirliyken, altını değiştirmeni istemiyorum. - sinirli falan değilim. Open Subtitles لا أريدك أن تغير حفاضه وأنت غاضب أنا لست غاضباً
    Rahiplerin açtığı kuşların içi yeşil ve iğrenç kokuyor. İmbra çok öfkeli. Open Subtitles يفتح الكهنة الطيور طازجة داخل و نتن مروع , لمبرا غاضب جدا
    Hayır, sırf annene kızdın diye gelip seni alamam. Open Subtitles حسناً لا ،لا لا أستطيع أن أحظرك الى هنا لأنك غاضب من أمك
    Yakalanmasına çok kızdı ve bu da onu katile dönüştürdü. Open Subtitles غاضب لأنه ألقي القبض عليه ويعيد إعداد نفسه ليصبح قاتلاً
    Ben de Tanrı'nın kızmış olduğunu sanırdım ama artık öyle düşünmüyorum! Open Subtitles تعودت أن أعتقد أن الرب غاضب أيضآ ولكن أبدآ
    Çok sinirliyim, kaos çıktı, lanet olası bir kaos çıktı. Open Subtitles أنا غاضب جدا، هو كان فوضى، يمارس الجنس مع الفوضى.
    Ne kadar kızdım, biliyor musun? Kızgınlıktan, ne yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles انا غاضب للغاية لا اعرف ماذا افعل بنفسي؟
    Çok üzgün, bu yüzden sizi Gus Hayden'e götürmemi istedi. Open Subtitles هو غاضب. لذلك طلب من أن آخذك إلى غاس هيدن
    Deli gibi öfkeliyim. Fakat şanslıyım ki koskoca Gannett Habercilik benim arkamda. Open Subtitles أنا غاضب جدا, و لكني محظوظ لأن جريدة جانيت العظيمة تدافع عني
    Stewie, halıya çiş yaptığın için mi sinirlisin? Open Subtitles ستيوي ، هل انت غاضب لانك تبولت على السجادة ؟
    -Bir hırsızı akşam yemeğine kabul et. -Arkadaşım çok sinirlendi. Open Subtitles دعوة لص على العشاء رفيقى سيكون غاضب جداْ
    öfkelisin, biliyorum ama söylenene göre seni oradan kurtarmak için her şeyi yapıyorlar. Open Subtitles أعرف أنك غاضب لكن مما علمته أقول أن هناك جهود حثيثه لإخراجك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد