ويكيبيديا

    "فعل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaptı
        
    • yapmak
        
    • yaptığını
        
    • yapmaya
        
    • yapmış
        
    • yapan
        
    • yaptığı
        
    • yapmayı
        
    • yapamam
        
    • yapabilirim
        
    • yapabilirsin
        
    • bir
        
    • yaptın
        
    • yapamazsın
        
    • yaptıysa
        
    Birçok kere, ne zaman mühim bir gerçeği insanlarla paylaşmaya kalkıp memnun olacaklarını sansam, tam tersi etki yaptı. TED مرة بعد أخرى، وكلما أردت تشارك بعض الحقائق الكبرى مع متلق يكون أكثر امتنانا، أحصل على رد فعل عكسي.
    Ve 7 aylık tasarlanan ömrü için bu görevi çok iyi yaptı. TED وقد فعل ذلك بشكل جيد طوال مدة حياته المقرَّرة وهي سبعة أشهر.
    Ve anlayabileceğiniz üzere, burada ben bir yatırım fonu için analisttim. Sosyal değeri olan biryapmak benim için çok garipti. TED لذا يمكنك أن تتخيل كنت هنا محلل مالي في صندوق هيدج كان غاية في الغرابة بالنسبة لي فعل شئ ذا قيمة إجتماعية
    Satın almak ya da kiralamak için şehirde bir ev bulamasaydınız, siz de çoğu insanın sonunda yaptığını yapmaya sürüklenirdiniz. TED إن لم يكن بوسعك العثور على منزل بمدينة لتشتريه أو تؤجره، ستُجبَر أنت أيضًا على فعل ما يفعله معظم الناس،
    Hem gerekli hem de imkansız hissettiren bir şeyi yapmaya çalışmanın acısı. TED يتلوى ألمًا من محاولة فعل شيء يبدو ضروريًا ومستحيلًا في آن واحد.
    Kafayı yemişsin sen. Sana defalarca söyledim, bunu yapmış olamazlar. Open Subtitles أنت مجنون.لقد أخبرتك مرارا وتكرارا أنهم لا يمكنهم فعل ذلك.
    Bunu art arda 50 defa yaptı. Her defasında aynı etkiyi gözlemledi. TED وقد فعل هذا 50 مرة على التوالي، وكان دائمًا يلاحظ نفس التأثير.
    O senin ağabeyin. Seni seviyor. Bu yüzden böyle yaptı. Open Subtitles ،إنه شقيقك , هو يحبك لأجل هذا هو فعل ذلك
    O senin ağabeyin. Seni seviyor. Bu yüzden böyle yaptı. Open Subtitles ،إنه شقيقك , هو يحبك لأجل هذا هو فعل ذلك
    Haham olmakla ilgili kararını kesinleştirdiğinde bunu büyük bir kararlılıkla yaptı. Open Subtitles وعندما إتخذ القرار بأن يصبح حاخاما فعل ذلك بمنتهى الثقة والإصرار
    Haham olmakla ilgili kararını kesinleştirdiğinde bunu büyük bir kararlılıkla yaptı. Open Subtitles وعندما إتخذ القرار بأن يصبح حاخاما فعل ذلك بمنتهى الثقة والإصرار
    Ben daha çok %99.5 in neler yaptığıyla ilgileniyorum. Bunu yapmak istemeyen insanların. TED أنا أكثر اهتمام بما يحدث لل99.5 الباقين من الناس الذين لايريدون فعل ذلك.
    İşte, bunu yapmak zor, bu yüzden bazı teknolojiler geliştirmek zorundaydık. TED حسنا, من الصعب فعل ذلك, لذلك كان علينا أن نحدث تكنولوجيا.
    Ben de elimden gelen her şeyi yapmak için her şeyi denedim. TED لكنني بدوري أردت فعل ما بوسعي للمساعدة، لذلك أردت تجربة كل شيء.
    Hatırlıyor musunuz o harika sahneyi, salın üstünde, Huck'ın ne yaptığını? TED تذكرون ذلك المشهد العظيم من العوامة , اتذكرون ماذا فعل هاك؟
    Yoksa istediğimiz şeyi yapmaya mı çalışıyor ve bir problem mi oluyor? TED أم أنه يحاول فعل ما نطلب منه وقد كان هناك مشكلة ما؟
    Yani Tommy bu yaptığını hayali bir şey yüzünden yapmış olabilir mi diyorsun? Open Subtitles إذا كل ماتقولينه أن تومي فعل كل هذا إستناداً على شيء كان وهمي
    Burada hareket için bilgi kodlaması yapan aksiyon potansiyeli görüyoruz. TED حسناً. فها قد رأينا فعل الجهد وهو يشفر معلومات للحركة.
    Çoğu kadının yaptığı diğer şey ise her şeyi yapmamız gerektiğini düşünmemiz. TED شيء آخر أن عديدًا من النساء نفكر بأن علينا فعل كل شيء.
    - Ya sen? Bunu yapmayı kesmen gerek. Ben Xander'ı seviyorum. Open Subtitles حسناً , يجب أن تتوقف عن فعل ذلك أنا أحب ألكساندر
    Kendinize çeki düzen verseniz iyi olur. Her şeyi tek başıma yapamam. Open Subtitles انت ايها الابله ينبقي ان تحسن لياقتك لا استطيع فعل ذالك لوحدي
    İstediğin her şeyi yapabilirim. - Beni daha uzun yapabilir misin? Open Subtitles ـ يمكنني فعل أىّ شيء أريده ـ هل يمكنك جعلى أطول؟
    Bunu Çin'de yapabilirsin ama burada bunun için öldürülebilirsin dostum. Open Subtitles يمكنك فعل ذلك فى الصين لكن هنا سوف تلقى حتفك
    Bunu sen yaptın. Bunu bana sen yaptın ve biliyor musun? Open Subtitles أنتَ من فعل هذا أنتَ من فعل هذا لي، وأتعرف ماذا؟
    Parayı sağlamak zorunda değilim, çünkü artık sen bana hiçbir şey yapamazsın. Open Subtitles لست مضطرة للحصول عليه لأنه لا يمكنك فعل شيء لي بعد الآن
    Jinx bu tuvaleti kullanmaması gerektiğini bilir. O yaptıysa da sifonu çekmez. Open Subtitles جينكس لا يستعمل هذا المرحاض و إذا فعل لا يجذب ذراع المياه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد