O kadar üzülme Bay Davies. Sen elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | هون على نفسك يا سيد ديفيز ، فعلت ما بوسعك |
Yanlış yönde iyi bir başlangıç yapmışsın. Bunu niye yaptın? | Open Subtitles | كان لديك بداية جيدة في الاتجاه الخاطىء لماذا فعلت ذلك؟ |
Daha önce aptalca davranan bir ordunun yapamadakılarını yalnız başına yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلت من قبل وحدك ما لا يمكن لجيش ان يفعله |
-Ondan nefret ediyorum. Çünkü bunu o yaptı. Para için yaptı. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك من أجل المال,و أنتم ستدفعون المال لها,أليس كذلك؟ |
Olayın görüntüleri yayılmaya başladı ve Meksika hükûmeti her zaman yaptığını yapıp | TED | صور الأحداث وإطلاق النار بدأت بالتداول والحكومة المكسيكية فعلت كما تفعلها دائمًا |
Ne yapman gerekiyorsa onu yaptın. Çünkü pek çok hayatı kurtardın. | Open Subtitles | أنت فعلت ما وجب عمله لأنه بذلك قد أنقذت حياة العديد |
Doğru şeyi yaptın. Bazen bunun bedeli çok yüksek oluyor. | Open Subtitles | لقد فعلت الشيء الصحيح ولكن الثمن إحياناً يكون غالي جداً |
Bence çok kötü bir şey yaptın ve şimdi bunun bedelini hayatınla ödeyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك فعلت شيئاً سيئاً جداً وأنت الآن سوف تدفع حياتك من أجله |
ama üzerime düşeni fazlasıyla yaptım efendim neden yaptın ? | Open Subtitles | لكنني نفذت عملي بكل أمانة ، سيدي لماذا فعلت ؟ |
- Evet, yaptın! - Hayır, Ben Casio'mu almaya gittim. | Open Subtitles | نعم لقد فعلت لقد ذهبت فقط لأحضر الكاسيو الخاص بي |
Ne yaptın sen! Onun bu işle hiç ilgisi yoktu! | Open Subtitles | ماذا فعلت أيها الغبى فهى ليس لها أى علاقة بذلك |
Bunları bu yüzden mi yaptın, Bebek milyonuncu rekorunu kırsın diye mi? | Open Subtitles | هل لهذا انت فعلت كل ذلك؟ بيب بامكانه تسجل رقمه القياسي المليون؟ |
Şerif, bakın bana ne yaptı. Ve Ben o parmağı da kullanıyordum! | Open Subtitles | سيدى العمده انظر ما فعلت بى ، فأنا استعمل هذا الاصبع ايضا |
Mesela, "Geçen Yaz Elm Sokağı'nda Ne yaptığını Duyunca Çığlık Attım" gibi filmlere. | Open Subtitles | وصرخت عندما كنت أعرف ما أنت فعلت الصيف الماضي على أنواع شارع الدردار. |
İlk baktığımda resmi çekerken yanlış bir şey yaptığımı zannettim. | Open Subtitles | في البداية ظننت أننى فعلت شيئاً خاطئاً عندما التقطت الصورة. |
- Bizim için mi yaptınız? -1 haftadır yemek pişiriyoruz. | Open Subtitles | هل فعلت كل هذا من اجلنا كنت اطبخ طوال الاسبوع |
Öyle davranmamın nedeni bu değil! Hiç kimse, kendi savaşımı veremez. | Open Subtitles | لييس لأجل ذالك انا فعلت ذالك لا أحد يحارب معاركي سواي |
Bu yaptığın şaşılacak kadar salakça ki inanmakta güçlük çektim. | Open Subtitles | كم كان هذا غباء مازلت لا أصدق أنك فعلت هذا |
Bilmeni istiyorum ki, ne yaparsan yap, ...sen de herkes gibi öleceksin. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعرف أنك .. مهما فعلت سوف تموت مثل الجميع |
Daha sonra Deah'ın odasına gittim daha önce çoğu kez yaptığım gibi, onu aradım, hiç doldurulmayacak bir boşluk bulmak için. | TED | بعدها ذهبت إلى غرفة ضياء كما فعلت كثيرًا من قبل، أبحث عنه، فقط لأرى فراغه الذي لا يمكن أن يمتلئ مجددًا. |
Ne yapmış olduklarımdan, ne de yapıyor olduklarımdan gurur duyduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعرف أنني لا أفخر بما فعلت ولا بم أفعل |
Kızın ölümüne yolaçacak sıradışı bir şey yaptığına ilişkin hala kanıt yok. | Open Subtitles | لا يوجد دليل فعلت أي شيء خارج عن المألوف أدت إلى وفاتها. |
Bu numarayı Ben de denedim, milyonlarca kez hem de. | TED | وأنا أعرف هذه خدعة ، لقد فعلت ذلك مليون مرة. |
Bunu zaten daha önce de defalarca söylemiştim. Evet söylemiştiniz. | Open Subtitles | اعتقد انني اوضحت لك هذا قبلا اجل , لقد فعلت |
Fakat sen bu yaptıklarını ... anlamadığın için mi yoksa korkutuğun içinmi yapıyorsun | Open Subtitles | ولكن مهما فعلت لا يمكنك القبض عليها بسبب شئ انتَ لاتفهمه ولأنكَ مرعوب |
Bana eğer istediklerini yaparsam, babamı görmeme izin vereceklerini söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنني إذا فعلت مايريدون فإنهم سيجعلونني أرى والدي |