ويكيبيديا

    "فهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anlaşılma
        
    • anlamak
        
    • anlamaya
        
    • anlamıyorum
        
    • anlayamıyorum
        
    • anlamama
        
    • anladın
        
    • anlıyorum
        
    • anlamış
        
    • anlaman
        
    • çözmeye
        
    • anlayabilirsin
        
    • anladım
        
    • anlıyor
        
    • anlayabiliyorum
        
    Buradan çıkardığım sonuç... ortada büyük bir yanlış anlaşılma var. Open Subtitles وقد استنتجت أن ما لدينا هنا، هو سوء فهم كبير.
    Bunu durdurmamıza yardım edebilirsin. Hepsi sadece büyük bir yanlış anlaşılma. Open Subtitles يمكنك المساعدة في إنهاء هذا الأمر كله كان سوء فهم كبير
    Ve serotoninin nasıl çalıştığını anlayabilmek için, serontonin mekanizmasının nerede olduğunu anlamak gerekir. TED ومن أجل فهم كيفية عمل السيروتونين، من المهم أن نعرف مكان آليات السيروتونين،
    Ve Arap dünyasında yaşanan bu kapsamlı eylemi anlamaya çalışırken, güçsüz değiliz. TED ونحن نحاول فهم هذا التحرك الواسع في العالم العربي نحن لسنا عاجزين
    Böyle konuşmaya devam etmek istiyorsan et, ama söylediklerinin yarısını bile anlamıyorum. Open Subtitles لا تستمري في قول هذا لأنني لا أستطيع فهم نصف ما تقولين
    Belki köylü gibi görünebilirim ama açıkçası senin gibi erkekleri anlayamıyorum. Open Subtitles ربما أبدو ساذجة ، ولكن بصراحة يمكنني فهم أفعال رجل مثلك
    Bu da, toplumda şu anda bazı fakir beyaz adamların neden bu kadar öfkeli olduğunu anlamama yardımcı oldu. TED وقد ساعدني هذا على فهم السبب في أن بعض الرجال الفقراء البيض غاضبين جدًا في هذه اللحظة في المجتمع.
    Başka yanlış anlaşılma olmaması için gece vaktinden evvel sokaklardan çekil. Open Subtitles أبعد نفسك عن الشوارع قبل قدوم الليل لتفادي أي سوء فهم
    Profesör, eğer bize bir dakika verirseniz ortada büyük bir yanlış anlaşılma var ve eminim ki bütün bunları çözebiliriz. Open Subtitles أيها الأستاذ إذا أعطيتنا دقيقة فقط إنه هذا هو سوء فهم رهيب و أنا متأكد من أنه يمكننا التوصل لحل
    Bir yanlış anlaşılma da şu; net kuvvet, gövdeyi hareketli kılmak için gereklidir. Open Subtitles اذن سوء فهم واحد هو أن صافي القوّه تتطلّب جعل الجسم في حركه،
    İyi misin? ...yanlış anlaşılma çünkü ben seni suçladığımı zannetmiyordum. Open Subtitles إنه سوء فهم لأنني لا أظن كنت أتهمكِ بأيّ شيء.
    Büyük bir yanlış anlaşılma oldu. Sadece nerede olduğumuzu bilmek istiyoruz. Open Subtitles هذا مجرّد سوء فهم كبير نريد أنْ نعرف أين نحن وحسب
    Bu sürecin nasıl işlediğini anlamak için, psikopatları bıraktım ve Oxford'da öğrenme ve gelişim konusunda uzman bir laboratuvara katıldım. TED ومن أجل فهم كيف تسير هذه العملية، تركت المرضى النفسيين وذهبت للانضمام إلى مختبر في أوكسفورد متخصص في التعلم والتطور.
    Üniversite ikinci sınıfın sonunda o mahalleye taşındım ve gelecek altı yılı genç insanların olgunlaşırken nelerle karşılaştıklarını anlamaya çalışarak geçirdim. TED ومع نهاية سنتي الثانية، انتقلت للسكن في هذا الحي وقضيت الست سنوات التي تلت أحاول فهم ما يواجهه الشباب عند بلوغهم.
    Sizin gibi erkekler beni korkutuyor, çünkü neyi, niçin yaptığınızı anlamıyorum. Open Subtitles الرجال أمثالك يخيفونني لأني لا أستطيع فهم لماذا يفعلون تلك الأفعال
    Neden böyle bir şey yapmanın kanunlara aykırı olduğunu anlayamıyorum doğrusu. Open Subtitles يصعب فهم لماذا هو مخالف للقانون أن نفعل شيئاً بهذا الجمال.
    Bu sonuç şunu anlamama yol açtı; insan somut, inkâr edilemez bir gerçek değildir. TED وهذا ما أوصلني إلى فهم أن الإنسان ليس حقيقة صلبة باردة.
    Belki bir şeyi yanlış duydun ya da konuşmamızın sadece bir kısmını duydun ve-ve yanlış anladın. Open Subtitles لعلّكِ فهمتِ شيئاً على نحو خاطيء أو سمعتِ جزءً من المُحادثة فحسب و أساءتِ فهم الأمر
    Sen asla anlayamazsın. anlıyorum dostum. Benim de bir kardeşim var. Open Subtitles لقد انتهى به الأمر في الشارع لا يمكنك فهم ذلك أبداً
    Ve belki insanlar ASL öğrenmek için sağır olmak gerekmediğini ya da müzik öğrenmek için duymak zorunda olmadığınızı anlamış olurlar. TED وقد يتمكن الناس من فهم أنه ليس عليك أن تكون أصمّ لتتعلم لغة الإشارات، أو أن تكون سميع لتتعلم الموسيقى.
    Senin Ted gibi birini anlaman mümkün değil. Open Subtitles ليس من المحتمل ان تستطيعي فهم رجل مثل تيد
    Kral Claudius, Prens Hamlet'in annesi kral ile evlendiğinden beri, Hamlet'in neden çılgınca davrandığını çözmeye çalışıyor. TED يحاول الملك كلوديوس فهم السلوك الجنوني للأمير هاملت منذ زواج الملك بأم الأمير.
    Bunu daha iyi anlayabilirsin, seni seviyorum. Open Subtitles والآن راقبِ، هل يمكنك فهم هذه بشكل أفضل؟
    Birkaç yıl sonra, gelenek ve göreneğin ne demek olduğunu, neyin tabu kabul edilip edilmediğini anladım. TED بعد قليل من السنوات تمكنت من فهم ماذا تعني التقاليد والثقافة وما الذي يعتبر من الأشياء المرفوضة أو العكس
    Bir sanatçının günlük hayatında neler olduğunu anlıyor muyuz veya ne kadar zorluk çekseler de sevdikleri şeyi yaptıkları için mutlu olduklarına hâlâ inanıyor muyuz? TED هل ندرك ما يجري في الحياة اليومية لأحد الفنانين، أو هل لا زلنا نعتقد بأنه مهما كان الفنانون يعانون، فهم سعداء، ببساطة لأنهم يتبعون شغفهم؟
    Bir şeylerin neden bazı insanlara karışık geldiğini anlayabiliyorum. TED لذلك يمكنني فهم لماذا قد تكون الأمور محيرة للبعض.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد