ويكيبيديا

    "كل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • her
        
    • sadece
        
    • tüm
        
    • bu
        
    • bütün
        
    • onca
        
    • Ne
        
    • hep
        
    • de
        
    • herkesi
        
    • hepsi
        
    • tek
        
    • herkes
        
    • herkesin
        
    • herşey
        
    her seferinde yeni görüntüler ekliyorum çünkü her gösterimde yeni bilgiler ediniyorum. TED أضفت لها صورا جديدة لأني أتعلم عنها المزيد في كل مرة أقدم.
    Oturduğumuz yere göre her birimiz bu sesi çok, çok farklı şekillerde algılayacağız. TED كل شخص منا، إعتماداً على أين يجلس، سيسمع هذا الصوت الخافت، بصورة مختلفة.
    Ve bu sadece uzaktaki gelişmekte olan dünyada değil, her yerde. TED وليس ذلك فقط في عالم نامي بعيد، إنه في كل مكان.
    Aslında, bu, Amerikan tarihindeki, hükümetin düşmanın tüm istediklerini kabul etmek zorunda kalarak barış müzakere ettiği tek savaştır. TED في الحقيقة، هذه الحرب الوحيدة في التاريخ الأمريكي التي فاوضت فيها الحكومة السلام عن طريق تلبية كل طلبات العدو.
    bütün üyeleri doğru rakam yazan tekerleğin üstüne oturan takım yarışı kazanıyor. TED الهدف هو أن يجلس كل أعضاء فريقك على الاطارات بهذا يكسب فريقك.
    Şimdi gördüğümüz her şey yapay zekânın evriminde anlık bir görüntüdür. TED كل الذي نراه الآن هي مجرد لقطة في تطوير الذكاء الإصطناعي.
    bu salonda 600 kişi varmış gibi görünebilir; ama aslında çok daha fazla kişi var burada çünkü her birimizin çok sayıda farklı kişiliği var. TED تبدو هذه الغرفة وكأنها تحوي 600 شخص ولكن في الحقيقة يوجد اكثر من هذا العدد لان كل واحد منا يملك عدة شخصيات في نفسه ..
    her ilaç alışınızda, bir grup yan etkiyle yüzleşme ihtmaliniz vardır. TED لان كل دواء لابد ولا محالة ان يكون له عارض جانبي
    Herşeyi denedik. her şeye baktık, her şeyi satın aldık. TED لقد حاولنا كل شئ وشاهدنا كل شئ، أشترينا كل شئ
    Kara deliklerin evrendeki her şeyi yuttuğuna dair bir efsane vardır, ama onun içine düşmeniz için çok fazla yaklaşmanız gerekir. TED هنالك خرافة تنص على أن الثقب السوداء تلتهم كل شيء في الكون، لكن في حقيقة الأمر يجب الإقتراب كثيرا للسقوط فيها.
    En kötü senaryoda, her yıl 10 trilyon kilovat saatten fazla elektrik ihtiyacımız olabilir, üstelik bu 2100 yılında sadece soğutma için gerekli. TED في أسوأ الظروف، قد نحتاج لأكثر من 10 تريليونات كيلو وات ساعة من الكهرباء كل عام، فقط من أجل التبريد، بحلول عام 2100.
    sadece, bir dizi farklı insanda bulunan karmaşıklıkları değil, her bir kişinin kendi içinde bulunan karmaşıklıkları da ortaya koyuyor. TED انها تمثل ليس فقط العقبات وجدت في استيعاب شخص مختلف عنا و لكن ايضا تعقيدات وجدت داخل كل شخص منفردا
    tüm olay bundan ibaret bile olsa yeterince ilginç birşey olurdu. TED وإن كان ذلك كل ما يتعلق بالأمر، لكان الأمر مثيرا للإهتمام.
    Arabalarımızın, etraflarındaki her şeyi inanılmaz bir şekilde görmelerine ve sürüşle ilgili tüm kararları vermelerine olanak sağlayan sensörleri var. TED سيارات تحوي مجسات تمكنها بصورة سحرية ان ترى كل شيء من حولها وتتخذ القرارات في كل منحى من مناحي القيادة
    bu onların bildiği ve sevdiği insanların tamamından tam bir kopuş olacaktı. TED سيكون هذا انفصالًا تامًّا عن كل ما عرفوه وعن كل من أحبوهم.
    Başıma gelen şeylerden en etkileyici olanı bütün bu insanlarla oluşan bağdı. TED وكان احد الاشياء المحورية التي حدثت هي التواصل مع كل هؤلاء الاشخاص
    onca şeyden sonra hiçbir şey dünden farklı değil değil mi? Open Subtitles بعد كل كان لا يختلف عن أي يوم آخر، أليس كذلك؟
    her bir heykelin üzerinde onlardan Ne kadar uzakta olduğunuzu yakalayan sensörler var. TED وهناك أجهزة استشعار مثبتة على رأس كل منحوتة تلتقط كم أنت بعيد عنهم.
    Değil mi? Böyle değil. Söylemek istediğim... her geçen yıl, hep aynı yaklaşım. TED هكذا هو الأمر الآن ، أعني كل عام، على نفس النهج، أليس كذلك؟
    Yemeğimiz sona erdiğinde ikimiz de karşımızdakinin açık davrandığını görmüştük. TED وفي نهاية غدائنا لقد أشدنا بإنفتاح كل طرف على الآخر
    Yakında gezegendeki insanların çoğu bir taneye sahip olacak ve herkesi hem bilgiye, hem de birbirine bağlama fikri devam edecek. TED قريبا الغالبية العظمى من الناس على هذا الكوكب سيكون لديه واحد، وفكرة ربط الجميع إلى كل من المعرفة وبعضهم البعض ستستمر.
    bu her atom aynı anda iki farklı yerde demektir, buda şu anlama gelir, küçük metal parçasının hepsi iki farklı yerde bulunur. TED وهذا يعني ان كل ذرة موجودة في مكانين مختلفين في وقت واحد وهذا يعني ان الجسيم المعدني موجود في مكانين في وقت واحد
    Nedenini biliyoruz, değil mi? Çünkü herkes büyük olanı ister. TED ونعرف لماذا, صحيح؟ لان كل شخص يريد ان يقتني الاكبر
    Ve daha da iyisi, çok büyük bir alan içerisinde, üç haftalığına herkesin bu ilacı alması durumunda neler olabileceğini hayal edin. TED و أفضل من ذلك، تخيلوا ماذا سيحدث إذا فى مساحة واسعة، كل شخص سيتناول هذه العقاقير، هذا العقار، لمدة ثلاثة أسابيع فقط.
    herşey buraya kadar çıkıyor, bir hayat döngüsü var dediler. TED كل الامور التي يعرضونها هنا .. تعبر عن دورة الحياة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد