ويكيبيديا

    "لأن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Çünkü
        
    • için
        
    • bir
        
    • yüzünden
        
    • de
        
    • çok
        
    • bu
        
    • ondan
        
    • nedeni
        
    • dolayı
        
    • zira
        
    • olduğundan
        
    • cunku
        
    • sebebi
        
    • çünkü o
        
    Çünkü ticari şirketler en baştan beri sizden alabileceklerinin hepsini almak için tasarlanmışlar. TED لأن الشركات التجارية مصممة بطبيعتها للحصول على أكبر قدر منكم يمكنهم أن يأخذوه.
    Çünkü bu bölgedeki yozlaşmış seçkinler insanları ayartma gücünü bile yitirmişler. TED لأن ھذه النخبة الفاسدة في المنطقة فقدَت حتى قوّتَھا في الخداع،
    Kazanacağız, Çünkü bizim gözümüzdeki yaşlar aslında kalbimizden gelen yaşlardır. TED سننتصر لأن الدموع تخرج ليس من عيوننا بل من قلوبنا
    Fakat, evren bir sessiz film değildir, Çünkü evren sessiz değildir. TED رغم ذالك، فإن الكون ليس بشريط صامت، لأن الكون ليس صامتا.
    bu fotoğrafa bayılıyorum, Çünkü bu başkasının odası ve bu ise onun. TED أنا أحب هذه الصورة ، لأن هذه غرفة شخص آخر وهذه غرفته.
    dedi. Şimdi, eğer bu doğruysa, sağlık sistemimizin gerçek bir ayıbı demek olur Çünkü bu hastalar başka yerlerde de muayene oluyorlar. TED والآن، لو كان ذلك صحيحاً فإنه إدانة لنظام الرعاية الصحية لدينا وذلك لأن هؤلاء المرضى سبق وأن كشف عليهم في اماكن أخرى.
    Niye? Çünkü o bizi menajerimiz gibi üç ay bekletmiyor. TED لماذا؟ لأن تكلفته أقل من راتب مديرنا لمدة ثلاثة شهور.
    ve bu konuşmalar yalnızca dört kelime ile özetlenebilir, Çünkü aslında bize gösterdiği şey bu: "bizim sezgimiz çok kötü". TED وتلك المحادثات يمكن أن تلخص أساسا في أربع كلمات، لأن ذلك أساسا هو كل ما يعرضه علينا، بداهتنا سيئة للغاية.
    Çünkü adınız Yosemite Mountain Bear(Yosemite Dağ Ayısı)olduğunda, böyle yaparsınız. TED لأن ذلك ما تفعله حين يكون اسمك دب جبل يوسمايت.
    sohbet, Çünkü çocuğunuz matematikte iyi ve biliyorsunuz ki söyleyeceği şeyi seveceksiniz. TED الذي يحب الأبوين سماعه، لأن طفلكم شاطر بالرياضيات وتتوقعون أن ماسيقوله سيعجبكم
    bu benim işimde de genellikle kullandığım bir teknik, Çünkü insanlar görüntülendiklerini bilmiyorlar. TED وهذا هو الأسلوب المفضل لدي في عملي لأن الناس لا يعلمون أنهم مراقبون.
    Grubumuzdaki iki kız, Jewel ve Sandria geriye doğru yürüdüler Çünkü adam şüpheliydi. TED أول فتاتين في مجموعتنا جيول و سندرا مروا بجانبه لأن مظهره كان مريبًا.
    2010 yılının bu konuda herhangi bir özelliği yok, Çünkü, her yıl ortalama 31,5 milyon insan doğal afetler nedeniyle yerinden oluyor. TED الآن، مامن شيء مثير للاهتمام بشأن سنة 2010، لأن المعدل يرتفع ل 31 ونصف مليون شخص مشرد بسبب الكوارث الطبيعية كل عام.
    Çünkü birden Mısır da benim denizim Maine'de bulunan küçük denizden Nil nehrin yanında 1300 km uzunluğuna büyüdü, TED لأن في مصر فجأة قد كبر شاطئي من شاطئ صغير في ماين لما طوله ثمانمئة ميل بجوار نهر النيل،
    Katsaydık, tam bir karmaşa olurdu. Çünkü orada bayağı fazla şey var. TED إن فعلنا ذلك، فإنه ستعم الفوضى، لأن هناك الكثير من الأشياء هناك.
    İşte asıl sorulması gereken budur; Çünkü bu durum yeterli kaynaktan yoksun olan her toplumun bir parçası olarak karşımızdadır. TED هذا هو السؤال الحقيقي ، لأن هذا هو شيء كان هناك، جزء من كل المجتمع. هذا يحرم من الموارد الكافية
    Başlayalım öyleyse; Çünkü Afrika, bir dereceye kadar, bir dönüm noktasındadır. TED لذلك دعونا نمضي لأن أفريقيا، إلى حد ما، تمضي نحو التحول.
    Çünkü bir şehri yürüyerek keşfetmek sizi belli bir yere kadar götürür. TED لأن استكشاف المدينة على الأقدام هو الحدث الرئيسي بالنسبة لي حتى الآن
    Ayrıca hangi sürücüleri yoldan çekilmeleri için uyaracağınızı da biliyorsunuz. TED و تعرف اي سائقين تحتاج لأن تنبههم ليبعدو من الطريق
    …eylemin taşınması, kabul edilmesi ve bir araya getirilmesidir. Çoğu zaman… TED ما ينقصهم هو المساحة الآمنة لأن يجتمعوا، ويتفقوا وينتقلوا إلى التنفيذ
    Bayan, üzgünüm, ama ben, beni yanlış anladınız... bu şu okuduğunuz yüzünden, çünkük ben tam olarak o işi yapmıyorum. Open Subtitles سيدتي ، آسفُ، لكن أظن أنك أسأت فهم ما قرأتي لأن عملي ليس كذلك بالضبط أعمل في العيادة على الغالب
    Sinirlerim hâlâ bozuk da ondan. Henüz her şeyin üstesinden gelemedim. Open Subtitles لأن اعصابى مازالت متوترة, فانا لم اتعافى من كل شئ بعد
    Bunun tek nedeni Ulusal Portreler Galerisinin Amerikan hayatını görselleştirmeyi amaçlayan doğası. TED و ذلك لأن معرض اللوحات الوطني يقام أساساً ليُقدم حياة أفراد أمريكيين.
    Açılıp balık avladığımızdan dolayı çok küçük bir karbon ayak izi vardır. TED لديه بصمة كربونية صغيرة لأن علينا أن نخرج إلى البحر لنصطاد السمك.
    Kraliçe olmasına imkan yok, zira Kraliçe, insanları ziyaret ettiğinde, Open Subtitles لا يمكن أن تكون الملكة، لأن الملكة عندما تزور الشعب،
    Ama sadece söz konusu mucizevi olayla ilgili önemli sorularımız olduğundan değil. Open Subtitles وليس فقط لأن أصبحنا الأسئلة الكبيرة حول تدخّلك في الحدث الموهوب المتأكّد.
    Sirtketi yonetmek icin bir avukat gerekli cunku kanunlar cok fazla. TED أنتم بحاجة لمحامٍ لتشغيل الشركة، لأن هناك الكثير جداً من القوانين.
    bu bulutu sevmemin sebebi çevresindeki transparan hava ile eşdeğerde su tutuyor olması. TED أحب هذه الغيوم لأن لديها نفس محتوى الماء بالضبط كما للهواء الشفاف حولها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد