Bu benim, açıkça görülüyor ki Ben ilktim, 01 diyor. | TED | هذا تخصني، نعم لقد كنت أول المسجلين تحمل الرقم 1. |
PJ: Evet, sen bir tanesini işaret ederken Ben aslında Sana diğerini verdim. | TED | ب.ج: أجل، لقد كنت تشير إلى واحدة منهم، لكنني في الحقيقة أعطيتك الأخرى. |
O olaylar, hâlâ bitirilmesi gereken bir domino etkisi yarattı. | TED | لقد كان لهذه الأفعال أثر متعدي لم ينته مفعوله بعد. |
Onu aradım ve dedim ki, “Dinle, bir yarış koştum ve kazandım ve | TED | لقد اتصلت به وقلت له: اسمعني، لقد ركضت في اول سباقاتي وفزت و.. |
RG: O zamanlar çok farklı bir web sitemiz vardı. | TED | روفوس جريسكوم : لقد كنا حينها .. ندير موقعاً آخر |
Zamanaşımı süresinin dolması ve Seni görmek için 15 yıldır bekliyorum. | Open Subtitles | لقد إنتظرت هذه اللحظة 15 عاماً حتى إنتهت فترة الحظر لأراك |
Ben, iş hayatında evdekinden daha çok aiama kaydettiğimize ikna olmuş durumdayım. | TED | لقد اصبحت مقتنعة اننا احرزنا تقدما اكثر في العمل اكثر من المنزل. |
Bu numarayı Ben de denedim, milyonlarca kez hem de. | TED | وأنا أعرف هذه خدعة ، لقد فعلت ذلك مليون مرة. |
Ben zaman içerisinde kontrolü sınıfa bırakmayı öğrendim. Kontrolü öğrencilere bırakmayı. | TED | لقد تعلمت التنازل عن سيطرتي على القسم لفائدة التلاميذ عبر الوقت. |
O dönemde her ikimiz de fena halde hamileydik ve ne kadar korktuğunu düşünerek onun için yüreğim sızlamıştı. | TED | لقد كنا في ذلك الوقت في فترة حملنا وقد انقبض صدري من اجلها تصوروا مدى الخوف الذي اعتراها حينها |
O gün iyi haberler aldım ve bugün burda kanserden kurtulmuş olarak duruyorum, yardıma ihtiyaç duymadan yürüyorum ve sekerek ilerliyorum. | TED | لقد تلقيت اخبارا جيدة ذلك اليوم انا اليوم قد شفيت تماما من السرطان وانا اسير بدون اي مساعدة واتامل بمستقبل مشرق |
Hayatlarına inen bir ışık olduğunu söylüyordu. Bize umut getirdi. | TED | حيث قال لقد انارت هذه المسيرة نفسي جلبت لي الامل |
Şimdi biz bu havucu yarattık, Onu sopanın ucundan sallandırıyoruz | TED | الآن، لقد قدمنا هذه الجزرة، كما أقول، لقد علقنا الجزرة. |
Oh, demek kaçtı. Onu bağlamanıza yardım edelim mi bayan? | Open Subtitles | لقد هرب هل نساعدكِ فى تقييده , يا سيدتى ؟ |
Bu listeye baktığımda -- benim için yaşayanların Zebur'u gibiydi -- farkına vardım ki, bunu kızlarımız için yapmış olsakta, biz de beraberinde çok değişmiştik. | TED | وكما انظر اليه اليوم .. انه يبدو كما لو انه ترنيمة عيش لقد ادركت .. ان ما كنت اقوم به لبناتي قد غيرني انا ايضاً |
Seni son gördüğümden bu yana, biraz büyümüşsün galiba. -Hiç şüphesiz. | Open Subtitles | أتعرفين , لقد كبرتِ فى السن قليلاً منذ رأيتكِ آخر مرة |
İşe de yaradı, temel olarak araba kampını icat etti. | TED | ونجح في ذلك، لقد قام في الأساس باختراع سيارة تخييم. |
Bana bunu anlattı, ve anlatırken çok eğleniyor ve gülüyordu. | TED | لقد اخبرني هذه القصة وكان سعيداً بها و اخذ يضحك |
Biraz önce size müziğin somut olduğu için farklı bir yetenek olduğundan bahsetmiştim. | TED | لقد ذكرت في وقت سابق حقيقة أن الموسيقى هي قدرة مختلفة لأنها مجردة. |
Senin doğum gününde alacağı şeyler için onun tavsiyesini istemiş. | Open Subtitles | لقد ارادت نصيحته بشأن شئ ارادت شرائه بمناسبة عيد ميلادك |
Bu,ümit ve olasılıklar için yaşayan anıtlar... ...dikmeye başlayacağımız bir zamandır. | TED | لقد حان الوقت أن نبدأ ببناء النصب التذكارية الحية للأمل والفرص. |
Aslında, bu insanlara aşırı derecede korkunç muamelelerin yapılmasına neden oldu. | TED | في الواقع، لقد قاد إلى التعامل بطريقة رهيبة مع بعض البشر. |
Şimdi bu okul sistemini ücretsiz olarak dünyaya yaymak için çalışıyorum ve fark ettim ki çok ilginçtir, kimse bunu bedavaya istemiyor. | TED | الأن أعمل على جعل هذا النظام المدرسي المجاني متاحا للعالم و لقد وجدت بشكل مثير للاهتمام أن لا أحد يرغب فيه مجانا. |
Biz kendimizi vatansız insanlar olarak ilan ettik. İsimlerimizi Cenevre'ye gönderdik. | Open Subtitles | لقد أعلنا أنفسنا أفراداً بلا جنسية لقد أرسلنا أسماءنا إلى جنيف |