ويكيبيديا

    "لن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yok
        
    • seni
        
    • daha
        
    • değilim
        
    • Hayır
        
    • olmayacak
        
    • bu
        
    • olmaz
        
    • hiçbir
        
    • olmazdı
        
    • olmayacaktır
        
    • değil
        
    • vermeyeceğim
        
    • o
        
    • olmayacağım
        
    Çöplük öncelikli olarak yok olmayan bir şey ve büyüyor. TED الآن، مكب النفايات هو شيء لن يزول أساسًا، بل ويكبر.
    Fakat gerçek şu ki ilk hangi bilgenin dediğinin önemi yok çünkü bilgenin verdiği bir öğüt, bugün bile geçerli. TED لكن الحقيقة أنه لن يؤثر من هو الحكيم الذي قالها أولا لأنها ما زالت نصيحة حكيمة حتى في يومنا هذا.
    Kendini bir pençeye çevirsen bile, bu seni iyi yapmaz. Open Subtitles تحولى إلى مخلب و ذلك لن يكون ذلك جيداَ لك
    Kralın şampiyonuna meydan okumadığın için kimse seni aşağılamayacak, endişelenme. Open Subtitles لن يحط من قدرك احدا لعدم وقوفك ضد بطل الملك
    bu bize insanoğlunun 50 yıl evvel ulaşmış olduğu uzaya insanlığı taşıma konusunda daha fazla bir genişleme vermeyecek. TED وسوف لن يترك لنا أي زيادة في التوسع العام للبشر في الفضاء اكثر مما كنا عليه قبل 50 عاما.
    bu boyunduruk altında yaşayacak değilim. Burada daha fazla kalmayacağım. Open Subtitles ولن أعيش تحت ذلك الظلم لذا لن أبقَ هنا طويلاً
    Hayır Gus, aslına bakarsan bunun eğlenceli olacağı kesin, ama buna hakkımız yok. Open Subtitles لا،. أنا لا أقول بأنه لن يكون سرور، تدبرك، لكننا ليس لنا الحق.
    Kütlenin Korunumu Yasası, kütlenin ne yaratılabileceğini, ne de yok edilebileceğini söyler, bunun anlamı kahramanımızın büyüklüğünün değişmesi illa ki kütlesini değiştirmeyecek. TED قانون مصونية الكتلة ينص على أن الكتلة لا تخلق ولا تفنى، هذا يعني أن كتلة بطلنا لن تتغير لمجرد أن حجمه تغير.
    Birkaç nesil sonra dişi birey kalmaz ve bu şekilde sazanlar yok olur. TED بعد بضعة أجيال، لن يكون هناك أثر للإناث، لا مزيد من سمك الشبوط.
    - Hiç param yok. - o zaman yemezsin. İşler böyle yürür. Open Subtitles ـ ليس بحوزتي مال ـ إذاً، لن تأكل شيئاً، هكذا تجري الأمور
    Ama şeref sözü vereceksin. Tek bir el dahi oynamak yok. Open Subtitles و لكننى أريد منك كلمة شرف انك لن تلعب حتى مرة
    Büyük olasılıkla Dr No ile başladı. seni hiçbir şeye zorlamıyoruz. Open Subtitles ربما بدأت من قبل دكتور نو لن نجبرك لتعمل أى شئ
    seni istiyorum, ama şimdi olmaz. Karım olana kadar olmaz. Open Subtitles أنا أرغب بك، ولكني لن أفعل شيئاً حتى تكوني زوجتي
    seni öldürmeyeceğim. Hırsızları öldürmeyiz, bir arkadaşa ihanet ettiklerinde bile. Open Subtitles لذلك لن أقتلك فأنا لاأقتل الأصدقاء اللصوص حتى ولو خونة
    Eğer sorun çıkarmadan teslim olursan... bu sefer seni kırbaçlamayacaklar bile. Open Subtitles وافقوا على أنه إذا اقنعتك بالاستلام بهدوء لن يضربوك هذه المرة
    o eski düşük partizan seviyelerine bir daha dönemeyeceğiz düşüncesindeyim. TED اعتقد اننا ابداً لن نعوذ لتلك الدرجات المنخفضة من الاستقطاب.
    bu nedenle ana dilimizden farklı diller öğrenmenizi şiddetle tavsiye ediyorum, çünkü bunu yapmanın daha iyi zamanı olmadı. TED لذا أوصيكم أن تسعوا لتعليم أنفسكم لغات بخلاف التي أتحدثها أمامكم، لأنه لن يكون هناك وقت أفضل لفعل ذلك.
    Ve sen yapabilsende, ben yapmazdım.. Çünkü ben öyle birisi değilim. Open Subtitles و إذا امكنك ذلك, انا لن اتمكن لأني لا احب هذا
    Yani eğer senin araban garaj yolundaysa, ben köpek evinde değilim demektir. Open Subtitles أعني، أن سيارتكِ في الممر، وأنتِ لن تطرديني لأعيش في منزل للكلاب
    Gull Cottage. Yo, Hayır. Orası size hiç uygun değil. Open Subtitles جال كوتيج ، كلا ، كلا هذا لن يناسبك مطلقاً
    Ama ben yatmıştım. Üstelik uyku hapı da aldım. Korkarım cevabım Hayır. Open Subtitles أنا في السرير، وقد أخذت حبة منومة لذا أخشى أني لن أقبل
    bu yüzden bu tam öğretmen geribildirim ve gelişim sistemini geliştirmek kolay olmayacak. TED لدى فبناء نظام تقييم ذاتي متكامل ونظام تطوير للمدرس لن يكون بالأمر اليسير.
    Ve aramızdan kim, bu sayfayı gerçekten okusa bile anladığını iddia edebilir? TED ومن يحاول ان يقوم بذلك اي بقراءتها لن يستوعب اي شيء منها
    Öğrenme sürecinde bir plan geliştirirseniz o ekstra zamana ihtiyacınız olmaz çünkü bunlar günlük hayatınızın bir parçası olur. TED لو وضعت خطة لعملية التعلم، لن تحتاج إلى إيجاد المزيد من الوقت، لأن ذلك سيصبح جزءًا من حياتك اليومية.
    Ama bir çocuğa üçgen verdiğinizde... onunla hiçbir şey yapamaz. TED لكن اعط طفلا مثلثا، لن يستطيع أن يفعل شيئا له.
    Eğer her şey etiketli olsaydı, hiçbir şey görünür olmazdı. TED لو كانت كل الأشياء ملوّنه لن يكون هناك شئٌ واضح.
    İnşa edilecek olan yeni şehirlerde, bu özellikle zor olmayacaktır. TED في المدن الجديدة التي ستبنى، لن يكون هذا بالأمر الصعب.
    değil mi? Eğer kendinin değişimi yapacağına inanmıyorsan değişim hiç bir zaman gerçekleşmeyebilir. TED لذلك، إن كنت لا تؤمن بأن بمقدورك صنع التغيير، فإن التغيير لن يحدث.
    Gelsene, küçük adam. Sana zarar vermeyeceğim. Sadece evcil hayvanım olmanı istiyorum. Open Subtitles . تعال ، أيها الصغير لن أؤذيك ، أريد أن أداعبكَ فحسب
    Tanrın senin için bu kadar önemliyse sana engel olmayacağım. Open Subtitles اذا كان الهك يعني لك الكثير لن اقف في طريقك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد