Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. | TED | والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة. |
Sonra ateş etmeye başladı. Oradaki kadını vurdu, ben de bir daha vurdum. | Open Subtitles | ثم بدأ بإطلاق النار و أصاب تلك المرأة هناك ، لذا ضربته مجدداً |
Eğer daha fazla fare istihdam edersek sonucu daha da iyi hale getirebiliriz. | TED | إذا كنت تستطيع جلب المزيد من الجرذان، يمكننا أن نجعل الواقع الناتج أكبر. |
Ancak artistik ve dekoratif hünerler aslında bunlardan çok daha eskidir. | TED | لكن المهارات الفنية والزخرفية هي في الواقع أقدم من ذلك بكثير. |
Kuzeni tabii onu yapmaması için uyarmaya çalıştı, ama Shadi'nin telefonunun şarjı bitti, ve telefonu bir daha hiç geri açılmadı. | TED | ولقد حاول إبن عمّه بالطبع تحذيره من القيام بذلك، ولكن بطاريّة هاتف شادي قد نفذ شحنها، ولم يشتغل هاتفه مرة ثانية. |
Ama en şaşırtıcı tarih öncesi sanat eserleri bunlardan daha da eskidir. | TED | لكن أكثر تحف ما قبل التاريخ إثارة للاهتمام أقدم من هذه بكثير. |
Bakın tekrar, güvenlikli olan birşeyi alıyoruz ve bilerek isteyerek güvenliğini zayıflatıyoruz. Sonuç hepimiz için daha az güvenlik. | TED | لذا مرة اخرى ، ناخذ شئ مأمونا و ندعه يفقد الامن بقصد بجعلنا نحن اكثر فقدا للامن تبعا لذلك |
Ve daha önce burya geldiğimden beri çok daha fazlalaşmıştır. | TED | وهناك لا محالة عوالم جديدة لم اتعرف عليها حتى الان |
Biz sınırları zorlamadık, sadece herkesin sandığından daha ileride olduğumuzu gösterdik. | TED | لم نتخطى الحدود, لكن اثبتنا اننا متقدمين على اي شخص اخر. |
Nollywood ayrıca Afrika'da daha önce hiç görülmemiş bir tür moderniteyi örneklemektedir. | TED | تجسد نوليوود أيضا نوعًا من الحداثة لم يسبق لها مثيل في أفريقيا |
Sonra ateş etmeye başladı. Oradaki kadını vurdu, ben de bir daha vurdum. | Open Subtitles | ثم بدأ بإطلاق النار و أصاب تلك المرأة هناك ، لذا ضربته مجدداً |
İlerde, artık buna daha fazla kafayı takmadığım, arkama bakıp.. | Open Subtitles | سيأتي وقت عندما أتوقف عن التفكير في هذا الأمر مجدداً |
Bu ceketi parçalara ayırmak çoğu zaman daha çok para ve zaman gerektiriyor. | TED | ولذلك كثيراً ما يتطلب الأمر المزيد من الوقت والأموال لتفكيك سترة مثل هذه. |
Süper kahraman kostümünüze girmek ve onun yüksekliğine uçmak için harcayacağınız her saniyede, başı kaldırıma o kadar daha yaklaşır! | TED | كل ثانية تضيعها بالتغيير الى زي البطل الخارق الذي لك و الطيران الى ارتفاعها رأسها اصبح قريبا جدا من الرصيف |
11 Afrika hükümeti bu teknolojiyi kullanarak daha az bağımlı hale gelebileceklerini gördüler. | TED | 11 حكومة أفريقية شهدت أنها يمكن أن تصبح أقل اعتمادا باستخدام هذه التكنولوجيا. |
Hatta binalardan birine bir oda daha tıkıştırdım, size göstermek isterim. | TED | حتى انني حشرت غرفة اخرى في المبنى، اود ان اريكم لها |
Geçmişte evren çok daha yoğundu, ve daha da sıcaktı. | TED | في الماضي، كان الكون أكبر كثافة، و كان أيضا أسخن. |
Bir daha kimse bu eve girmesin. İçeride her ne varsa... | Open Subtitles | لا أحد يجب أن يدخل ذلك البيت ثانيةً مهما كان هناك |
Hatta geçenlerde, birkaç hafta önce biri daha ölmüştü, değil mi? | TED | يوجد هناك مؤخراً شخص ما,لم يكن هناك, فقط كبل عدة اسابيع |
Dediğimi unutmayın, Efendi Hawkins, ve bir daha kaçmaya çalışmayın. | Open Subtitles | استمع لما سأقوله لك يا فتى ولا تهرب مني مجددا |
Keşke beraber daha çok vaktimiz olsaydı, umarım başka zamana, değil mi? | TED | وددت لو كان لدينا مزيد من الوقت معاً، لكن هذا لوقت أخر. |
Bu bize insanoğlunun 50 yıl evvel ulaşmış olduğu uzaya insanlığı taşıma konusunda daha fazla bir genişleme vermeyecek. | TED | وسوف لن يترك لنا أي زيادة في التوسع العام للبشر في الفضاء اكثر مما كنا عليه قبل 50 عاما. |