ويكيبيديا

    "problem" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المشاكل
        
    • مشكله
        
    • المشكلة
        
    • المشكله
        
    • مُشكلة
        
    • مشكلة
        
    • المشكل
        
    • المُشكلة
        
    • خطب
        
    • خاطئ
        
    • بمشكلة
        
    • الخطب
        
    • المتاعب
        
    • مشكلتك
        
    • المشكلات
        
    Bu sadece ülkelerin kendilerine problem yaratmakla kalmadı, ayrıca yardımları da etkiledi. TED لم يسبب هذا المشاكل فحسب، بالطبع، إلى البلدان نفسها، بل إلى الإستجابة.
    Bu teknikler problem çözmede kullanılabilir-- problem çözme işlemine çeşitli alanlarda uygulanabilir. TED هناك طرق يمكن إستخدامها يمكن تطبيقها في مجموعة كبيرة من حلول المشاكل
    Çözümü olmayan bir problem. Ben de problem çözerim zaten. Open Subtitles إنها مشكله , بدون حل وهذا عملى, أنا أحل المشاكل
    Alice tarafından seçilen o zor problem ise, kanserli çocuk vakalarının artışı oldu. TED المشكلة الصعبة التي اختارتها أليس كانت ارتفاع معدلات الإصابة بالسرطان في مرحلة الطفولة.
    Esas problem senin sürünün son birkaç aydaki hareketleri, Danvers. Open Subtitles انها تصرفات قطيعك في الشهور الاخيره هذه هي المشكله دانفرز
    Aynı zamanda doğru anladığında da problem olur, çünkü öznel bir problem olduğunda hangisinin hangisi olduğunu bilmiyoruz. TED إنها أيضاً مُشكلة عندما نحصل على الأشياء الصحيحة، لأننا لا نعرف حتى متى تكون مشكلة غير موضوعية.
    Peki, 3000 metreye kadar, oksijen konusu büyük bir problem değil. TED إ.ر. : حتي 3000 متر، ليس هناك مشكلة إطلاقاً مع الأكسجين.
    Büyük müzikal numaramızı dünyada bu kadar problem varken nasıl yapacağız. Open Subtitles كيف لنا أداء فقرتنا الموسيقية في ظل الكثير من المشاكل بالعالم؟
    Güney Kore hakkında bir fikrim yok ama bizim dükkânda problem çıkmış olabilir. Open Subtitles انا لا اعرف عن كوريا الجنوبيه لكن محل العصيده قد يواجه بعض المشاكل
    Öğretmenlerin senin disiplin eksikliğinin aşırı derece problem doğurabileceğini söylemiş. Open Subtitles المدرسون يقولون انك تفتقدين الى الانضباط لنوجز أنت مشكله مستعصيه
    iş ile ilgili konuşacağım, özellikle neden insanlar iş yerinde iş yapmak istemiyor, ki bu hepimizde olan bir problem. TED سأتحدث عن العمل بالتحديد : لماذا لا يستطيع الناس إنجاز العمل , في مكان العمل مشكله نعاني منها جميعا
    Bu problem yılda bir defa hepimizin başına geliyor. Open Subtitles تلك مشكله نحن جميعا نحتفل بعيد ميلادنا مره كل عام
    Bunun zorlu bir problem olduğunu gördük ama işin püf noktası, kişinin çok sayıdaki fotoğraflarını önceden analiz etmek. TED تبيّن أنّ هذه المشكلة صعبة للغاية، لكن الحيلة الأساسية هي أننا سنقوم بتحليل مجموعة كبيرة من صور الشخص سلفاً.
    problem şu ki, o zamanlar, bunun için gereken teknolojiye sahip değillerdi. TED المشكلة هي، بالرجوع إلى ذلك الوقت، لم يكن لديهم التكنولوجيا لتنفيذ ذلك.
    Şu an da size pek etkileyici gelmeyebilir, ama bu büyük problem için yaptığımız bu cihaz ilk başarılı girişimimizdi. TED ربما قد لا تبدو راقية جدا لكم الآن، ولكن تلك كانت أول محاولة ناجحة لنا لإنشاء جهاز لهذه المشكلة الكبيرة.
    problem şu: Eğer ben kendimi temiz hissetmezsem ve hatalarım konusunda konuşmazsam, eğer bana gerçekten ne olduğunu söyleyen içimdeki sesi duymazsam bunları meslektaşlarımla nasıl paylaşırım? TED هنا المشكله: أذا لم استطع ان أتي نظيفاً واتحدث عن اخطائي, ان لم اجد الصوت الهادي الذي يخبرني ماذا حدث, كيف لي ان اشارك به زملائي؟
    Bunu araştırdım ve yaygın bir problem olduğunu gördüm. TED بحثت حول هذا ووجدت أن هذا كان مُشكلة واسعة الانتشار.
    Uzun süreliğine vekalet edecektim ve kabul etmiştim, ama bir problem vardı. TED طُلب مني تعويضه لفترة طويلة، ووافقت على ذلك، لكن كانت هناك مشكلة.
    Şimdiki problem de, onların devamlı olmayan İnternet ilişkilerini karşılıklı ve anlık sosyal ilişkilere tercih etmeleri. TED المشكل أنهم الآن يفضلون عالم الانترنت الغير متزامن على التفاعل العفوي اللحظي في العلاقات الإجتماعية.
    problem şu ki dava numarası yoksa kurbanın kim olduğunu ve bunun ailesine nasıl ulaştırılacağını bulmak biraz zor. Open Subtitles أجل، لكن المُشكلة أنّه من دون معرفة رقم القضيّة من الصعب معرفة من كان الضحيّة وكيفيّة إعادة هذا إلى العائلة.
    Basınç sensorunda bir problem olduğunu bir süredir bildiğini söyledi. Open Subtitles ..قال بأنه عرف منذ فترة بوجود خطب في مجس الضغط
    Ama insandan anlarım ve içgüdülerim bu çocuğun problem olduğunu söylüyor. Open Subtitles ولكنى أعرف ناس ووتري يخبرنى أن هذا شخص خاطئ
    Eğer siz de sizi içine çeken bir problem ile karşılaşırsanız, bırakın sizi geceleri uykusuz bıraksın. TED إذاً, اذا مررت بمشكلة تقلقك دعها تبقيك مستيقظاً في الليل
    Pekala, tamam, problem yerel sisteminizde gözüküyor, bu yüzden kutunuza RDP ile gireceğim ve bakalım neler oluyormuş göreceğiz. Open Subtitles يبدو أن هناك مشكلة في نظامك المحلي سأدخل حاسوبك عن بعد و أرى ما الخطب
    Eğer saldırmadan önce biraz soru sorsanız, hiç problem kalmayacak. Open Subtitles لو أنكَ تسأل قبل ضرب الزنوج لوفّرت على الجميع المتاعب
    Sözü dolaştırmayacağım, Cedric. problem şu ki, çok fazla çocuğun var. Open Subtitles لا تخرجني عن صلب الموضوع، سيدريك، مشكلتك أن لديك الكثير من الأطفال.
    Ben psikolojiyi problem çözmede kullanabiliriz diyorum, problem olduğunu faketmediğimiz problemlerde bile. TED أنا أقترح اننا نستطيع ان نستخدم الاسلوب النفسي لحل المشكلات التي لا نستطيع ان ندرك انها مشكلات على الاطلاق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد