14 milyar yıl geçse bile bu şarkı hala tüm çevremizde çınlamaktadır. | TED | ١٤ مليار سنة من قبل و ما تزال هذه الأغنية ترن حولنا. |
Haftada yaklaşık bir dil kaybediyoruz ve tahminlere göre, önümüzdeki yüz yıl içinde dünya dillerinin yarısı yok olacak. | TED | نحن نخسر ما يقارب لغةً واحدة إسبوعياً وبعض التقديرات تشير أن نصف لغات العالم ستختفي خلال المئة سنة القادمة. |
Bu şekil örümceklerin neredeyse 380 milyon yıl öncesine kadar dayandığını gösteriyor. | TED | ما توضحه تلك الارقام ان العناكب يعود وجودها لحوالي 380 مليون سنة |
Afganistan'a geri döndük, çünkü sonraki yıl geliyordu ve destek olmak istiyorduk. | TED | وعدنا الى افغانستان لان العام القادم كان اتيا و علينا ان ندعمه |
Geçen yıl Norveç'te birkaç tane buldum. Onları buzun üstünde görüyoruz. | TED | وجدت اثنين في النرويج السنة الماضية .. نحن نراهم على الجليد |
Bu hıza dönmenizin de yine 8 yıl süreceğini düşünebilirsiniz, ya da 10 yıl -- hayır, cevap 45 yıldır. | TED | ربما يخطر على بالكم انك ستعود الى نفس السرعة خلال 8 سنوات .. او 10 .. لا ..انها 45 عاماً |
Bazı yıllarda Teksas'ta yaklaşık 40 kişiyi infaz ettik ve bu sayı geçtiğimiz 15 yıl içerisinde önemli bir düşüş göstermedi. | TED | في بعض السنين في تكساس، قمنا بإعدام مايزيد عن 40 شخص، وهذا العدد لم يتناقص بصورة واضحة خلال ال15 عام المنصرمة |
Tedaviden bir yıl sonra, tümör aşırı derecede siyaha dönüştü. | TED | وبعد سنة من ذلك العلاج، نما ورمه مجددا بصفة انتقامية. |
15 yıl öncesine kadar bilim adamları kardeş bağına pek ilgi göstermediler. | TED | إلى ما قبل الخمسة عشر سنة الماضية، لم ينتبه العلماء لرابط الأخوة. |
Ve her yıl onlardan on yılda bir milyar insanın hayatını olumlu bir şekilde etkileyecek bir şirket yada ürün yada hizmet başlatmalarını istiyoruz. | TED | وفي كل سنة نطلب منهم بدء شركة أو منتج أو خدمة والتي من الممكن أن تؤثر إيجاباً على حياة البلايين من الناس خلال عقد. |
Düşünün, Kenya'nın ortasında cep telefonlu bir Masai savaşçısının, 25 yıl önce Başkan Reagan'dan daha iyi mobil iletişimi var. | TED | فكروا فيها، أن هاتف نقال محارب الماساي في وسط كينيا لديه ارسال جوال أفضل من الرئيس ريجان قبل 25 سنة. |
Neredeyse yüz yıl sonra 1947'de, LEGO bununla ortaya çıktı. | TED | لاحقا وبعد حوالي مئة عام، سنة 1947، جاءت ليغو بهذه. |
Yani kalıtımsal olarak atalarımızın 10.000 yıl önceki hallerinden daha dayanıklı değiliz. | TED | حسنا، لسنا أكثر صلابة وراثيا، مما كان عليه أسلافنا منذ 10،000 سنة. |
Ve geçen yıl bir sürü fotoğraf çektim; çok az kişi bu fotoğraflarla ne yapacağımı biliyordu, ama bir sürü fotoğraf çektim. | TED | ولقد التقطت الكثير من الصور العام الماضي قليل من الناس من عرف ما كنت أنوي أن أفعله لكني التقطت الكثير من الصور. |
Bu bize insanoğlunun 50 yıl evvel ulaşmış olduğu uzaya insanlığı taşıma konusunda daha fazla bir genişleme vermeyecek. | TED | وسوف لن يترك لنا أي زيادة في التوسع العام للبشر في الفضاء اكثر مما كنا عليه قبل 50 عاما. |
Bu sene 1 Haziran, Monson Kasırgası'nın birinci yıl dönümüydü. Ve toplulumumuz daha önce hiç bu kadar birbirine bağlı ve güçlü olmamıştı. | TED | شهد 1 يونيو من هذا العام الذكرى السنوية لاعصار مونسون. و لم يكن مجتمعنا ابدا أكثر ارتباطا أو قوة أكثر من تلك اللحظة. |
TB: Bu ortak bahçede, iki politünelimiz var, böylece yıl boyunca yetiştirebiliyoruz. | TED | تيموثي بيكر: في حديقة الحي لدينا دفيئتان بلاستيكيتان لنزرع أطعمةً طوال السنة. |
Takvim, yıl boyunca çok önemli fikirlerle yüzleşmenize olanak sağlamanın bir yolu. | TED | التقويم هو طريقة للتاكد انه خلال السنة سوف تملاء بأفكار مهمة جوهرية |
Üç yıl sonra -- çok uzun süren programlama, diğer öğrencilerle laboratuvarda yapılan çalışmalar -- Kismet insanlarla etkileşime hazırdı. | TED | و هكذا بعد ثلاثة سنوات الكثير من البرمجة العمل مع طلاب اخرين في المختبر كيسميت كان مستعدا للتفاعل مع الناس |
Milyonlarca yıl boyunca, Afrika'nın yaylalarında, Kadınlar sebze toplamak için işe gidip geldi. | TED | فمنذ ملايين السنين و فى مروج أفريقيا أُوعز للنساء العمل فى جمع خضرواتهم |
Bir cümlede bundan 4000 yıl önce, bir adam ve ailesi Orta Doğu'ya gelmişler, ve o zamandan beri dünya bir daha aynı olmamış. | TED | بالمختصر هي قصة من 4000 عام مضت .. عن رجل وعائلته عبر جُل منطقة الشرق الاوسط ومنذ ذلك الحين تغير العالم على نحو تام |
Bu geçen yıl da olmuştu ve neredeyse noelim mahvolmuştu. | Open Subtitles | حدث لي هذا في السنه الماضيه وقمت تقريبا بتحطيم العيد |
Bundan 13 yıl önce şirketi ilk kurduğumuzda tüm bunlar beklemediğimiz dinamiklerdi. | TED | لذا كل هذه المتغيرات لم نتوقعها حين أسّسنا الشركة قبل 13 عامًا. |
Bunu yaptığım için bir yıl hapsedildim bir değerlendirme merkezinde. Aslında bir gözaltı merkeziydi. Gerçek bir hapishaneydi gençler için. | TED | لأني قمت بذلك، تم سجني لعام في مركز التقييم، والذي في الحقيقة كان مركز الحبس الاحتياطي. كان سجن ظاهري للشباب. |
Bu konuda şaşırtıcı olan, bir karınca sadece bir yıl yaşar. | TED | والشيء المدهش في هذا هو أن النملة تعيش فقط لسنة واحدة. |
CA: İçten söylersen, bir beş yıl daha alacak diye düşünüyor musun? | TED | كريس: هل تعتقد في داخلك, أنها ستحتاج على الأقل خمسة أعوام أخرى؟ |
İşte bu 32 yıl bize uykunun bir derecede önemli olduğunu söylüyor. | TED | ما تعنيه هذه السنوات ال32 هي أن النوم على أحد الأصعدة مهم. |