| Evlen onunla. Hala ona karşı bazı iyi duygular besliyor olmalısın. | Open Subtitles | تزوجي به, لا بد أنك ما تزالين تملكين بعض المشاعر تجاهه |
| Ve sen de Julia olmalısın. bu ne güzel Bir an. | Open Subtitles | و أنت لا بد أنك جوليا يا لها من لحظة جميلة |
| -Siz Albay Zukhov olmalısınız. -Bu Bir zevk, General Hammond. | Open Subtitles | لا بد أنك كولونيل زاكوف من دواعي سروري, جنرال هاموند |
| Bizle, kendi lanet sistemimizle konuşuyorlar. Yakınlarda Bir yerlerde olmalılar. | Open Subtitles | انهم يتحثون الينا عبر انظمتنا نفسها لا بد انها نغلقة |
| Başka birine açılmak, içini dökmek utanç verici olsa gerek. | Open Subtitles | لا بد انه كان مهينا ان تفضفضي الى شخص غريب |
| Buralarda yenisiniz diye herhalde! Sizi memnun etmek için böyle yaptı! | Open Subtitles | لا بد أنه بسبب أنك جديد هنا والأرض تفعل ذلك لتسعدك |
| Onu evin içinde yenebilmek için kısa kılıç kullanmamız lazım. | Open Subtitles | لا بد أن يهزم داخل بيته، وسينفع السيف القصير هناك |
| Sen sadık, yakın arkadaş olmalısın. Ben yıldızların altında yaşıyorum. | Open Subtitles | لا بد أنك صديقه المخلص أنا الذي يسكن تحت السلالم |
| Bir kalıp asidin hamam böceği gibi göründüğünü düşünmek için deli olmalısın. | Open Subtitles | لا بد أنه مجنون كلياً من يفكر أن المخدر يشبه صرصوراً لعيناً |
| Bütün parmakları kırılmış. Şifreyi almak için ona işkence yapmış olmalısın. | Open Subtitles | وأصابعها تحطمت، لا بد أنك عذبتها لكي تحصل على الرقم السرّي |
| Çılgın olduğumu düşünüyor olmalısın, ama en azından annem mutlu. | Open Subtitles | لا بد أنك تظنني مجنونة لكن أمي سعيدة على الأقل |
| Heceleme yarışması şampiyonu olmalısın. Ağzın hiç boş durmuyor gibi. | Open Subtitles | لا بد بأنك بطلة التهجئة تبدين وكأن فمك مغلق تماماً |
| Ve sen de Julia olmalısın. bu ne güzel Bir an. | Open Subtitles | و أنت لا بد أنك جوليا يا لها من لحظة جميلة |
| Çünkü düşünüyordum da, böyle Bir yüzle... siz Bir melek olmalısınız, değil mi? | Open Subtitles | لأنني كنت أفكر بأن وجه مثل هذا.. لا بد أنكِ ملاك، أليس كذلك؟ |
| Çok üzgün olmalısınız. Ailenizi ve arkadaşlarınızı mı ziyaret ediyorsunuz? | Open Subtitles | لا بد أنـّكم مـُنزعجين جداً هل تزورون العائلة والأصدقاء ؟ |
| Bir şeye ulaşmaya çalışıyor olmalılar. Belki Bir bota veya Bir helikoptere. | Open Subtitles | لا بد انهم يخططون للهرب بمكان ما ربما البحر بزورق او بموحيه |
| Son gıda teftişinde en az elli sağlık cezası almış olmalılar. | Open Subtitles | لا بد وأنهم كان لديهم خمسين إنتهاكا صحيا خلال التفتيش الأخير |
| Ve her soruya, açık ve net cevaplar vermek gerek. | Open Subtitles | ولكل سؤال لا بد أن يكون له إجابة واضحة وصادقة |
| - Orta menzilli Goa'uld saldırı gemisi. - herhalde gizlenmişti. | Open Subtitles | أنها قاذفات الجواؤلد متوسطة المدى لا بد أنها كانت متخفية |
| Çok güzel. Oh, pardon, Onunla Bir dakikalığına konuşmam lazım, Siz | Open Subtitles | لطيف جدا.عفوا ، لا بد لي ان اذهب للحديث معها لثانية. |
| O zaman zannımca son yüz yıllık ıstırabı ve savaşı hayal etmiş olmalıyım. | Open Subtitles | إذاً لا بد أنني كنت أتخيل آخر 100 عام من الحرب و المعاناة |
| Duvarlar inşa eden Bir dünyada, tasarım, biçimsel olarak tam tersini ifade etmelidir. | TED | وفي عالم يضع جدرانًا، لا بد للتصميم أن يعبر في شكله على العكس، |
| Mesajların anlaşılabilmesi için belli Bir frekansta ve hızda çalınması gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد أنها تعمل علي تردد وسرعة معينة كي تصبح واضحة |
| bu işe yarar. Yaramak zorunda. Hemen gözyaşı dökmeye başladım. | Open Subtitles | سيفلح ذلك، لا بد أن يفلح، ذرفت بعض الدموع بسرعة |
| Onda, seni ilk görüşte etkileyen Bir şey mutlaka vardır. | Open Subtitles | لا بد من وجود شيئ فيه جذبك نحوه في البداية |
| bu oldukça tartışmasız Bir açıklama olmalı, özellikle bu dinleyici kitlesi için. | TED | لا بد أنه تصريح لا خلاف عليه تمامًا، بالتحديد أمام هذا الحضور. |
| Onları Muhtemelen sen yazmışsındır. Bunu polise habersen daha iyi olur. | Open Subtitles | لا بد وأنكِ كتبتيهم بنفسك من الأفضل أن تخبري الشرطة حولهم |
| İki yalancıyı bildiğimiz için Rikku'nun Toprak kristaline sahip olması gerekir. | TED | ولأننا حددنا بالفعل الكاذبَين، لا بد أن يملك ريكو بلورة الأرض. |