Ve bu çekim gerçek katılımcılarla çekildi; ne olduğunu bilmiyorlardı. | TED | وهذه لقطات مع مشاركين حقيقيين، لا يعرفون ما الذي يحدث. |
Ve bu özellikle sıklıkla birbiriyle alakasız ve IQ'dan bağımsızdır. | TED | وهذه الصفات غالبا لا علاقة لها وغير مرتبطة بمستوى الذكاء |
Bu yüzden dinlemek bize kalmış Ve bu kolay olmayabilir. | TED | إذن الأمر متروك لنا للاستماع، وهذا قد لا يكون سهلاً. |
Ve bu kemik süslenmiştir, ışığın kafatasından saçılmasıyla gördüğünüz gibi, boşluklarla, yani soluduğumuz havayı ısıtan ve nemlendiren sinüsler ile. | TED | وهذا العظم يتخلله، كما ترون، ضوء ساطع من خلال الجمجمة مع تجاويف والجيوب الأنفية، التي تدفئ وترطب الهواء الذي نتنفسه. |
Daha sonra bunu hücrelerine parçalarız, Ve bu hücreleri vücut dışında çoğaltırız. | TED | ثم نقوم بفصل هذه الخلايا عن بعضها البعض، ونقوم بزراعتها خارج الجسم. |
Ve bu anlamda İbrahim'in Yolu' bir oyun-değiştirici. Size sadece bir şey göstereyim. | TED | وكل هذا من طريق إبراهيم انه مغير للمعطيات دعوني أريكم شيئاً ما .. |
Bu fotoğrafa bayılıyorum, çünkü bu başkasının odası Ve bu ise onun. | TED | أنا أحب هذه الصورة ، لأن هذه غرفة شخص آخر وهذه غرفته. |
Ve bu da bir farenin gelişimi için. Şu noktalar veri noktaları. | TED | وهنا من أجل نمو الجرذ وهذه النقاط هي عبارة عن نقاط بيانات |
Ve bu şeyler, genişleye genişleye genişleye dev galaksilere dönüşüyor ve trilyonlarcası oluyor. | TED | وهذه الاشياء تتوسع أكثر فأكثر فأكثر لتكون هذه المجرات العملاقة، فتنشأ ترليونات منها. |
Ve bu kelime matematiğin ilk zamanlarından beri mevcut, tıpkı bu 10. yüzyıldan kalan kök almada olduğu gibi. | TED | وهذه هي الكلمة التي تظهر في كل مكان في الرياضيات الأولى، مثل هذا الاشتقاق للبراهين من القرن العاشر ميلادي. |
Ve bu tören tüm toplumun gözleri önünde herkesin katılımıyla olmak zorundadır. | TED | وهذه المراسم يجب أن تقام أمام أعين المجتمع كله و بمشاركة الجميع. |
Ve bu iş kültürümüzdeki önyargıyı düzeltiyor, şu insanlıkdışı önyargıyı. | TED | وهذا العمل يصحح ذلك الانحياز في حضارتنا, ذلك الانحياز اللاانساني. |
Bu, bağlama göre mevcut deniz seviyesi Ve bu da 4 milyondan fazla insanın yerinden olmaya karşı savunmasız kaldığı deniz deviyesi. | TED | للإيضاح، هذا هو المستوى الحالي للبحر، وهذا هو مستوى البحر الذي إذا تجاوزناه فإن أكثر من 4 ملايين شخص قد يضطرون للنزوح. |
Bunun yoğunlaşma denen şey yüzünden olmadığı ortaya çıkıyor, Ve bu, şunu açıklıyor. | TED | يبدو ان ذلك ليس بسبب شيء يسمى غشاء التكثيف, وهذا يعطي تفسيرا لذلك |
Ve bu kök hücreler kan akımında yüzerek tamir edilebilmelerini sağlayacak büyüme faktörleri salgılamak için hasarlı organlarımıza yerleşir. | TED | و هذه الخلايا الجذعية تسبح في مجرى الدم. ثم تستقر في الأعضاء التالفة. لإطلاق عوامل النمو لإصلاح النسيج التالف. |
Bunun benim hizmetime girmesi de böyle olmuştu. Ve bu erkeklerinkinden farklıydı. | TED | لذلك كان هذا كيف جاء في خدمتي ، وكنت مختلفة عن الرجال. |
Ve bu sistemler şu anda test ediliyor, ve açıkçası yakında hazır olacaklar. | TED | وتلك الانظمة تم اختبارها الان وبأمانة سوف تكون جاهزة للظهور للعلن قريبا جدا. |
Ve bu da, güvenlik teknolojisinin kendisinin bir tehlike kaynağı olabileceğiydi. | TED | وهو معضلة تكنولوجيات الآمان ذاتها .. عندما غدت هي مصدر للخطر |
Ve politikaya ulaşma ihtiyaçları vardır Ve bu iki şey demektir. | TED | وهم يحتاجون إلى الوصول إلى السياسيين ، وذلك قد يعني شيئين. |
Ve bu fark edilebilir başlangıcı, öngörülebilir sonu olmayan bir hikaye. | TED | وهي قصة لا يوجد لديها بداية ملحوظ، و لا نهاية منظورة. |
Ve bu insanlar gün doğumuna tanıklık ettiler, değil mi? | TED | وهؤلاء فقط هم الأشخاص الملتزمون، لتصوير شروق الشمس، أليس كذلك؟ |
Yumuşak ve kabarık olmadan önce. Ve bu zaman boyunca | TED | قبل ذلك كانت كلها بنيات ناعمة ورقيقة. وخلال تلك الحقبة |
Bugün buraya seni bulmak Ve bu güvenceyi vermek için geldim. | Open Subtitles | ولهذا السبب جئت الى هنا اليوم لايجاد لكم وجعل هذا التعهد. |
Şimdiki zorlu görevimiz bundan uzak durmak, çoğunluğun nerede olduğunu anlamak Ve bu soruda da bu açıkça gözüküyor. | TED | التحدي الموجود الان ان نذهب بعيدا من ذلك، فهم اين توجد الغالبية، والذي يظهر بشكل واضح في هذا السؤال. |
Ve bu beni üçüncü noktaya, Veronica'nın ilginç sorusunun üçüncü cevabına getiriyor. | TED | والتي تقودني إلى تلك النقطة الثالثة تلك الإجابة الثالثة لسؤال فيرونيكا المُلح |