Bu kadınlar onun için iyi sayılmaz dedim. Ama hepsi ona bakıyor. | Open Subtitles | لقد قلت انها ليست جيدة بدرجة كافية له كل جين فى الحجرة |
Ben de tamam dedim. Benim de serserinin biriyle evlenmeye niyetim yok herhalde. | Open Subtitles | لقد قلت حسنا أنا لا أنوي أن أتزوج من عجوز علي أية حال. |
Bir zamanlar bana bir şey demiştin. Benimle evleneceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت لي شيئاً من قبل لقد أخبرتني أنك ستتزوجني |
Buna izin vermemeliydiniz. Benim suçum değil. Sir Wilfrid'a ceza davası almamasını söyledim. | Open Subtitles | انه ليس خطأى ، لقد قلت لسير ويلفريد بوضوح ، لا قضايا جنائية |
- Sana o zaman söylemiştim. - Benim aptallığımdı, ben- | Open Subtitles | لقد قلت لك وقتها لقد كان شيئا غبيا من ناحيتى |
Milo, Tanrı aşkına bir tane dedin, daha kaç tane var? | Open Subtitles | ميلو , بالله عليك كم عددهم لقد قلت أنه واحد فقط |
- söylemiştim ya sana gidip ormanda domuz avlayalım demiştim. | Open Subtitles | نعم, لقد قلت لك دعنا نذهب إلى الغابة لاصطياد الخنازير |
- Sergi. - Ben de öyle dedim. Karşı çıkma. | Open Subtitles | ـ معرض إستعادة الماضي ـ لقد قلت ذلك لا تقاطعني |
- dedim ki... buradan defolup gitmezsen... canını hayal bile edemeyeceğin kadar yakacağım. | Open Subtitles | ـ لقد قلت لو أنك لم تغادر فسوف تتعرض للأذى بشكل لا تتخيله |
Kimseyi aşağılamadım. Hıyar herif bana resim sevgimi sordu, ben de sevmiyorum dedim. | Open Subtitles | الوخزة سألني ، إذا ما كنت أحب الرسم لقد قلت بأنني لا أحبه |
-Yapma anne. Paraya ihtiyacım yok dedim. O aileden biri. | Open Subtitles | لقد قلت لك أنني لا أريد هذه النقود في العائلة |
Ben küçük Amerikan kasabası dedim, Gutemaladaki küçük kasaba değil. | Open Subtitles | لقد قلت قرية أمريكية صغيرة و ليس قرية في غواتيمالا |
Ona bakarsan ruh büyüsü kullanıp komik sesler yap da dedim. | Open Subtitles | لقد قلت أيضاً أن تستخدمي سحر الأرواح و أصدرت أصواتاً مضحكة |
Ben bir muhbir olmasam bile beni öyle olmaya zorlayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت حتى إن لم أكن واشياً بطبيعتى فستجبرنى على مساعدتك |
Boş ver hayatım. Nasıl olsa bir gün yanacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لا عليك يا عزيزي لقد قلت بأنك ستحرقه يوما ما |
Hatchett, polisi merak etmememi söylemiştin ama her yer polis kaynıyor! | Open Subtitles | هاتشت لقد قلت لا تقلق حيال الشرطه ولكن الشرطه محيطه بك |
Kilosu hakkında aptalca şeyler söyledim ve sanırım onu birazcık üzdüm. | Open Subtitles | لقد قلت تعليقاً غبياً حول وزنها وأعتقد أني لربّما أزعجتها قليلاً |
Bana dünyanın sonu gibi geldiğini söyledim. Hiç dinlemiyor musun? | Open Subtitles | لقد قلت لتو الأن الأمر يشعرني وكأنه نهاية العالم .ألا |
Reklamcılar bunu asla yapmaz demiştin ve bunu bir meydan okuma olarak gördüm. | Open Subtitles | حسنا، لقد قلت ان المعلنين لايمكن ان يفعلوها.. وقد رأيت ذلك كـ تحدي |
Anlatacağım. Geçen ay, Morgan'a el kaldıracak olursa onu fena yapacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | سأخبرك, لقد قلت له الشهر الماضى لو رفعت يدك على مورجان ثانية |
Milo, Tanrı aşkına bir tane dedin, daha kaç tane var? | Open Subtitles | ميلو , بالله عليك كم عددهم لقد قلت أنه واحد فقط |
- Esas olay sallamakta biter demiştim. - Hiç bir zaman iyi sallayamamışımdır. | Open Subtitles | لقد قلت لك ان السر فى التلويح حسنا, لم اكن جيدة فى التلويح |
Reklam alanı için. All Saints'in yüzü olmak istediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | مساحة الإعلانات لقد قلت بأنك تريد أن تصبح في الواجهة |
İnsanoğlunun hiçbir zaman kendine neden yaşamayı hak ettiğini sormadığını söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلت أن الإنسانية لم تسأل نفسها أبدا لماذا تستحق النجاة |
Dün 2,000 dedim, ve bugün de 2,000 diyorum. | Open Subtitles | لقد قلت 2.000 بالأمس واليوم أيضاً أقول 2.000 |