Veri analizleri ile ne yapacağını sana sen daha yapmadan söyleyebilirim. | TED | أستطيع التنبؤ بما ستفعله بتحليل البيانات حتى قبل أن تفعل ذلك. |
Editörler haber odalarında oturdu ve hükümetin onlara ne yapmaları gerektiğini söylemelerini bekledi. | TED | جلس المحررون فى غرف أخبارهم وانتظروا أن تخبرهم الحكومة بما يجب أن يفعلوا. |
İçgüdülerim bana doğal bir şekilde ne yapmam gerektiğini söyleyecek. | TED | كنت معتقدة أن غرائزي ستخبرني فطريًا بما ينبغي علي فعله. |
Artık evlenecek olduğuna göre ondan hoşlandığımı öğrenirse kesin "Defol" diyecektir değil mi? | Open Subtitles | الان بما انه سيتزوج الان ان علم انني احبه سيطلب مني المغادرة صحيح؟ |
Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. | TED | والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة. |
kontrollü büyüyor. Eğer yaptığımız şeyi yapmasaydık, Nicole bu şekilde gözükecekti. | TED | هذا ما ستبدو عليه نيكول لو لم نقم بما نقوم به |
Ben daha çok %99.5 in neler yaptığıyla ilgileniyorum. Bunu yapmak istemeyen insanların. | TED | أنا أكثر اهتمام بما يحدث لل99.5 الباقين من الناس الذين لايريدون فعل ذلك. |
Ama gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm | TED | ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس. |
Yani, burcun bir birey olarak hakkınızda söylediği şeyin yerine ne koyarsanız koyun, oluştuğu kültür hakkında çok şey ifade ediyor olacaktır. | TED | لذلك سواء أكنت تؤمن بما تقوله الأبراج أم لا عنك أنت كفرد، فمن المؤكد أنها تكشف الكثير عن الثقافة التي انبثقت منها. |
Harika. Şimdi ne olduğunu anladın, hadi daha da ilginç bir şey deneyelim. | TED | ممتاز. والآن بما أنك قد فهمت الفكرة الرئيسية دعنا نجرب خدعة أكثر تشويقاً |
Ve, o anda dahi, yapmakta olduğu şeyin ne olduğunun kendisine anımsatılmasını istemiyordu. | TED | وحتي في لحظة وحشيته لم يرد أن يذكره أحد بوحشيته أو بما يفعله |
Ama bizim geleneksel terim ve konseptlerle düşüncelerimize ne yaptığını bir düşünün. | TED | ولكن فكر بما فعله هو جعلنا نفكر مجددا في المفاهيم والمعتقدات التقليدية. |
Ve başkalarının ne düşündüğü önemli değil. Ben iyi hissediyorum. | Open Subtitles | ولا أهتم بما يعتقده الجميع بهذا الشأن أنا أشعر بالرضا |
Şimdi, yukarı gelip bana tam olarak ne olduğunu anlatın. | Open Subtitles | هَلا صعدت إلى أعلى و تخبرني بما حدث بالضبط ؟ |
Seni tekrar görmeyi, yanına oturup içimi dökmeyi ne kadar da isterdim. | Open Subtitles | كم أتمنى أن أراك مرة أخرى و أجلس بجانبك لأخبرك بما يقلقنى |
Kimin ne dediği umurumda değil, her genç kızın güzel bir yanı vardır. | Open Subtitles | لا أهتم بما يقوله أى أحد لكن هناك شئ جميل فى كل فتاة |
Sen döndüğüne göre tatlım, burası daha mutlu bir yer olacak. | Open Subtitles | إنها ستتغير إلى مكان أسعد حالاً بما أنك قد عدت إليه |
Burada onlar için bile şehirsel olarak bir zenginlik yok. | TED | انها ليست غنية بما فيه الكفاية للمدنيين للذهاب الى هناك. |
Bu yüzden içgüdüsel olarak doğru olan şeyi yaptım, yani internetin başına gidip meseleyi kendim çözüp çözemeyeceğimi bulmaya çalıştım. | TED | لذلك قمت وقتها بما أحسست أنه صائب توجهت للإنترنت وحاولت أن أعرف اذا كنت استطيع أن آخذ زمام الأمور بنفسي |
CIA'de bölüm şefi olarak siz neler olup bittiğini bilmiyor muydunuz? | Open Subtitles | رغم كونك رئيس ال س .ى.أ , لم تعلم بما يحدث؟ |
Genişlemeye dayanacak kadar esnek bir külot nasıl bulacağını sormuyorum bile. | TED | ولن أتسائل حتى كيف يجد سراويل مرنه بما يكفي لتحمل التمدد. |
Hey, Stevie Madem orduya katılıyorsun benim 20 dolarımı vermeye ne dersin? | Open Subtitles | ستيف، بما أنك ستلتحق بالجيش فلما لا ترد لي الـ20 دولار خاصتي؟ |
Herkes gibi, bu politikacılar da, modern marketlerin kendi kendilerini oluşturabilecek yeterli güce sahip organizasyonları korumasını hafife alıyor. | TED | وكأي شخص آخر، يسلم صناع القرار بأن الأسواق الجديدة هي حكر على منظمات قوية بما فيه الكفاية لخلقها لوحدها. |
Karanlık internette hangi uyuşturucuların trend olduğunu bilmek istiyor musun? | TED | أتهتم بما تتجه إليه المخدرات حالياً في أسواق الشبكة المظلمة؟ |
Şimdi, geri kalanında şöyle bir şey yapmam lazım, mesela | TED | الآن, لابد أن أقوم بما تبقى من الخدعة, بهذه الطريقة. |
Ve tabiki , nasıl şifrenin nasıl yazılcağını bilmeyip bu konuda yardım aldığımdan beri. İki lisans öğrencim vardı | TED | وبالطبع بما أنني لا أعرف كيف أكتب البرامج,حصلت على مساعدة في هذا المجال ساعدني اثنان من طلبة الدراسات العليا |
- Ve hatırlamak istemediğim şeyleri. - Bana ne gördüğünü anlat. | Open Subtitles | ـ ولا رغبة لى فى تذكرها ـ أخبرنى بما حلمت به |