Şöyle söyledi -- Burada alıntı yapıyorum -- Hiçbiriniz bu elementi Henüz keşfetmiş değilsiniz. Bu arada yakında ona bir isim vereceğim. | TED | وانا هنا إعيد صياغة المعنى .. هو يقول صحيح أن العالم لم يكتشف بعد هذا العنصر حتى اليوم ، ولكني سوف اسميه |
İşte bu, Henüz bizim bile düşünmediğimiz şeylerde hiçbir şey söylememektir. | TED | هذا ناهيك عن الأشياء التي لم تخطر على بال أحد بعد. |
Hayvan çalışmaları Henüz başlamadı, ancak yakında bazı aşılar için başlayacaktır. | TED | لم تبدأ بعد الدراسات في الحيوانات، لكنها ستبدأ قريبًا للقاحات محددة. |
Yalnızca Henüz bunun farkında değil. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ـ لكنه لا يعرف هذا بعد ـ كيف يمكنك أن تكون متأكداً؟ |
Sanatçılara sahibiz, ancak ne yazık ki onları Henüz keşfedemedik. | TED | لدينا فنانين، لكن لسوء الحظ أننا لم نكتشفهم حتى الآن. |
Sinirlerim hâlâ bozuk da ondan. Henüz her şeyin üstesinden gelemedim. | Open Subtitles | لأن اعصابى مازالت متوترة, فانا لم اتعافى من كل شئ بعد |
Lütfen, madam biraz sakin olun. Henüz saat 10:00 olmadı. | Open Subtitles | أرجوك، يا سيدة لا تتحمّسي كثيراً إنها ليست العاشرة بعد. |
Belli şeyleri gizliyorsun ama Henüz onların ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت تخفي أشياء معيّنة لكن لا أدري بعد ما هي |
Burada orayı Henüz ele geçirmediğimizi gösteren bir harita var. | Open Subtitles | لدى خرائط هنا تفيد بأننا لم نحتل هذا المكان بعد |
Burada Henüz kimsenin ölmeye vakti olmadı. Hiç mezar olmadığını görebilirsin. | Open Subtitles | لم يتسنى لأحد الموت هنا بعد كما ترى لا مقبرة هنا |
Ama biyopsiye göre bu bir doğum lekesi. En iyisini Henüz görmediniz. | Open Subtitles | لكن نتائج فحص الأنسجه أشارت الى أنها وحمه الأفضل لم يأت بعد |
Bekle. Görüyorum ki, genç bay Kessler teminat parasını Henüz. | Open Subtitles | انتظر ، أرى بأن السيد كيسلر لم يدفع ضمانه بعد |
En iyi avcılarım o köpeğin peşinde ve onlar onu Henüz yakalayabilmiş değil. | Open Subtitles | أفضل صياديَّ يطاردون ذاك الكلب و ما زالوا غير قادرين على أسره بعد |
Tamam... Bina yönetimi, yerin Henüz resmen kiralanmamış olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حسناً، قال مدير المبنى أن الطابق لم يُستأجر رسمياً بعد |
Belli ki Henüz vücuduma dokunmamışlar. Muhtemelen tahrip odasında kalmış. | Open Subtitles | لم يصلوا لهذه المرحلة بعد العمل متراكم فى حجرة التشويه |
Henüz değil. Ama artık sistemine girdim. Benim kana susadığım gibi beni isteyeceksin. | Open Subtitles | ليس بعد , ولكني في دماءك الآن ستحنين إلي كما أحن إلي الدماء |
Binaların arkasında 30 kadar birlik var. Havan topları var, Henüz tank yok. | Open Subtitles | حوالى 30 جندى خلف تلك البنايات مدافع الهاون , لا يوجد تحركات بعد |
Henüz bulamadım ama bu arada solucanın kaynak şifresini değiştirdim,.. | Open Subtitles | .. لم أكتشف ذلك بعد ولكنني توصّلت للرمز الأصلي للفيروس |
Ve Henüz tamamen taşrada değil, küçük bir köyde yaşıyoruz. | TED | ونحن نعيش في قرية صغيرة، فلم نذهب للريف حتى الآن. |
Gerçek şu ki, sen Henüz gerçek bir polis değilsin. | Open Subtitles | إنّ حقيقة الأمر , أنت لست شرطي كامل لحد الآن. |
Henüz tanıştığın birinden kurtulmanın en hızlı yolu ne diye düşünüyordum. | Open Subtitles | نعم.كنت افكر ما هي اسرع طريقة للتخلص من فتاة قابلتها للتو |
İşimiz Henüz bitmedi. Hâlâ, kayda değer miktarda para var orada. | Open Subtitles | العمل لم يتم ، مازال فيه الكثير المال يستحق الجلوس هناك |
İşin en rahatlatıcı kısmı Henüz sahte banknotların basılmamış olması. | Open Subtitles | ماهو مريخ أنه لم تتم طباعة عملة مزورة حتى الان. |
Oh, bunu söylemen çok hoş. Ama teknik olarak Henüz yıldız değilim. | Open Subtitles | حسناً، ذلك لطيف جداً منكِ لكن، فنياً، لستُ حقاً نجماً حتى الأن |
İnsanoğlu Henüz böyle bir bilgiyi neredeyse sınırsız böyle bir gücü almaya uygun değil. | Open Subtitles | بأن الإنسان ما زال غير مهيأ لتلقي هكذا معرفة هكذا قوة مطلقة |
İçimden bir ses bizim uyku vaktimizin Henüz gelmediğini söylüyor. | Open Subtitles | شئ ما يخبرني أن موعد نومنا لا يزال بعيداً جداً |
Brifingden sonra senin görevlerini de söyleyeceğim. Henüz işimiz bitmedi. | Open Subtitles | سأتحدث معك ِ بعد نهاية اجتماعنا نحن لم ننتهي تماماً |
Ne kadar ilerlediğimize bir bak. Ama Henüz sadece yüzeyi kazabildik. | Open Subtitles | انظري كم تقدّمتِ، لكنّنا مع ذلك ما زلنا نخدش السطح فقط |
Gerçi Henüz renginin mavi oluşuna bir açıklama getiremedim. | Open Subtitles | ولا أستطيع حتّى الآن تحديد مصدر اللون الآزرق. |
Burada duruyorum çünkü size bu teknolojinin Henüz ne kadar yeni olduğunu göstereceğim. | TED | ووقفت هنا لأريكم عند ذلك المشهد أن تلك التكنولوجيا لا تزال في بدايتها |
Bu beyni 30 yıldır taşıyorum ve Henüz işe yaradığını görmedim. | Open Subtitles | لدي هذا المخ منذ 30 سنة ولم أشعر به يعمل حتي الآن |