ويكيبيديا

    "أحد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biri
        
    • kimseye
        
    • kimseyi
        
    • birine
        
    • var
        
    • bir
        
    • birileri
        
    • biriyle
        
    • birinde
        
    • yok
        
    • biriydi
        
    • kimseyle
        
    • herkes
        
    • kimse
        
    • kimsenin
        
    Biraz daha ileri gidelim. Bu makaleyi okuyanlardan adamlardan biri Doug Engelbart’tı. Ve kendisi Birleşik Devlerler Hava Kuvvetleri memuruydu. TED و مرورا إلى الأمام، أحد الأشخاص الذين قرأوا هذا المقال كان يدعى دوغ إنغيلبارت، وكان ضابطا في سلاح الجو الأمريكي.
    Mimarlığın en zorlu yanlarından biri bir şey inşa ederken yıkımı düşünmememiz. TED أحد تحديات الهندسة المعمارية تكون دائمًا أننا عندما نبني، لا نفكر بالإزالة.
    Ve inanılmaz heyecanlı olduğumuz son teknoloji alanlardan biri kök hücre terapisi. TED أحد المجالات المعاصرة التي تثير اهتمامنا بشكل كبير هو علاج الخلايا الجذعية
    Sen de iyi biliyorsun ki; sizin yerinizi kimseye söyleyemem. Open Subtitles إنكِ تعرفين جيداً إنني لا أفكر إطلاقاً بتعريفكِ بأي أحد
    Bence kimseyi aramamalısınız. Hiç değilse o pabuç kadar cikletten kurtulana kadar Open Subtitles يجب أن لا تتصل بأي أحد ليس قبل إخراج العلكة من رأسك
    Sanal gerçeklikte yakın çekim demek birine yakın çekim demek. TED الإقتراب في الواقع الإفتراضي يعني إقترابك الفعلي من أحد ما.
    Şimdi daha da ilginç bir resimle karşılaşacaksınız, çünkü şimdi şempanzelarden biri beslendi. TED والآن سترون صورة أكثر إثارة للاهتمام، لأنه أحد هذين الشمبانزيين قد تم إطعامه.
    Bu aslında bizim karikatürstlerden biri olan Matt Diffee tarafından oluşturuldu. TED لقد تم جمعها بفي الواقع من قبل مات ديفين، أحد رسامينا.
    Sigaranın oksijen yoksunluğu ve nefes darlığına yol açmasının sebeplerinden biri budur. TED وهذا أحد الأسباب التي تجعل التدخين يؤدي إلى نقص الأكسجين وضيق التنفس.
    Yani, belki kurtuluşunuz bana söyleyeceğiniz üç şeyden biri değildi. TED ربما الناجي لم يكن أحد الأشياء الثلاثة التي تقولها لي
    Seyahatlerimde gördüğüm en inanılmaz şeylerden biri böyle yeni bir türün ortaya çıkışıydı. TED أحد الأشياء المدهشة التي أكتشفتها في رحلاتي هو وجود هذه الأنواع في النشوء.
    En eski anılarımdan biri akrabalarımdan birini uyandırmaya çalışmak ve bunu başaramamaktı. TED إحدى ذكرياتي القديمة هي محاولتي إيقاظ أحد أقربائي ولكني لم أستطع ذلك.
    Bazen binanın ilk katında bulunurken, size biri camı açıp çay ikram ediyor. TED أحيانًا تكون في الطابق الأول من البناية، فيفتح أحد النافذة ليقدم لك الشاي.
    Eğer siz bir kurbansanız ya da tanıdığınız biri, şunu bilin: Güçlenmek için kendine bakmak ve kendini sevmek zorundasın. TED إذا كنت ضحية أو تعرف أحد الضحايا فاعلم هذا حتى تمتلك القوة لابد أن تعتني بنفسك لابد أن تحب نفسك
    Hiç kimseye bir faydam dokunmadan, bir köşede uzanmaktan sıkıldım. Open Subtitles لقد تعبت من كوني ممدداً و بلا فائدة لأي أحد
    Azıcık bir yağmura bu kadar tepki veren başka kimseyi görmedim. Open Subtitles لم أرَ أي أحد يثار بشدة بسبب أمطار قليلة ومياة قليلة
    Başka kimsesi olmadığı ve birine mektup yazmak zorunda olduğu için bana yazmıştı. Open Subtitles كتب لي لأنه ليس لديه أحد آخر و كان عليه أن يكتب لأحد
    kimsenin bizi dinlemediği hissinin teknolojiyle aramızdaki ilişkide çok önemli bir rolü var. TED ذلك الإحساس أن لا أحد يستمع لي مهم جدا في علاقاتنا مع التكنولوجيا.
    Bu bir akrabanın ölümü gibidir, yada bir hortum, kasırga veya bir deprem. TED انها مثل وفاة أحد الأقارب ، أو دوّامة، أو إعصار ، أو زلزال.
    Öyleyse, daha evvel gönderilen mesaj neydi birileri gerçekten maddenin içine mi giriyor? TED وبالتالي, ما هي الرسالة المرسلة قبل أن أن يغوص أحد في أعماق المادة؟
    Bizim bir grup olarak başka biriyle eşit hakları hak etmediğimizi nasıl söyleyebiliyorlardı? TED كيف يستطيعون أن يقولوا أننا كمجموعة لا نستحق حقوقا متساوية كأي أحد آخر؟
    bir ara, ateşli konuşmalarımızın birinde, babam, Stonewall isyanından bahsetmişti. TED يوماً ما وفي أحد حواراتنا الحادة، ذكر أبي اضطرابات ستونوول.
    Bu da sizi değişik bir kariyer yapmaya zorlayabilir, ama aslında büyük de bir avantajı vardır: iş rekabeti yok. TED ربما هذا .. صادم قليلاً .. اقصد هذا التخصص ولكن في الحقيقة انه تخصص مميز اذ لا أحد ينافسك به
    Kontrolü yeniden ele almak istediklerini söylediler, ki bu seçim çalışmalarında sloganlarından biriydi. TED قالو إنهم يريدون استعادة السيطرة مرة أخرى، وكان ذلك أحد الشعارات في الحملة.
    Sizi oraya kaparlar, ve orada öylece karanlıkta kalırsınız. kimseyle konuşamazsınız. Open Subtitles .سيغلقون عليكِ وستظلّ هناك في السكون المطبق .لا أحد يكلمك أبداً
    Hiç kimse işini kaybetmedi ve herkes çalıştığı işin karşılığını aldı. TED لم يفقد أحد وظيفته، وتمت مكافأة الجميع على العمل الذي أنجزوه.
    empati veya bağlantı kurmaya kapasitesi olmayanlardır. kimse bu konuda konuşmak istemez, TED ليس لهم مقدرة للتعاطف الإنسانى أو التواصل. لا أحد يريد التحدث عنه،
    Tarih boyunca 1950 yılı kimsenin pek de umrunda olmadı. TED للغالبية العظمى من التاريخ، لم يهتم أحد في حدود 1950.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد