"أراد" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istemiş
• istiyorsa
• isteyen
• istediğini
• istiyor
• istemişti
• istiyormuş
• isterdi
• isteseydi
• istese
• için
• istemiştir
• ister
• ihtiyacı
• istediğinde

Sanki ayrıImadan önce bitmemiş bir işin hesabını görmek istemiş gibi gözüküyor.
إنهما يبدوان كأنه أراد الأعتناء ببعض الأعمال الغير منتهية قبل أن يموت

Disketi okumak istiyorsa, içeri girebileceği bir tek yer var.
، إذا أراد قراءة الإسطوانة ليس هناك إلا مدخل واحد

İletişim kurmak isteyen iki kişi için tek yolun onları manipüle etmek isteyen üçüncü bir tarafın finanse edilmesi olan bir toplumda yaşayamayız.
لا يمكننا الحصول على مجتمع يكون فيه إذا ما أراد شخصان التواصل، يكون فقط من خلال وعبر تمويل شخص ثالث يريد التلاعب بهم.

Babamın ne istediğini biliyordum ve onun dileklerini yerine getirebildiğim için huzurluyum.
عرفتُ ماذا أراد والدي، وشعرتُ بالأمان لمعرفة أنني تمكنتُ من مساندة رغباته.

Bazıları seçimlere adaylığını koyuyor ve işin statüsünü yükseltmeye yardımcı oluyorlar, böylece daha fazla öğrenci öğretmen olmak istiyor.
أتعلمون، ترشّح بعضهم للوزارة، ولقد ساعدوا في رفع شأن المهنة وبذلك أراد عدد أكبر من التلاميذ أن يصبح أساتذة.

Eski kocamın teknesini ödünç almak istemişti... bunu söylemeyecek kadar gururluydu.
أراد استعارة قارب زوجي السابق لكن بسبب كبريائه الشديد لم يسأله

Eğer Peter Jackson, o yüzük filmleriyle benim aklımı başımdan almak istemiş olsa, üçüncüyü mantıklı bir kapanış noktasında bitirirdi.
دعنى أقول لك شيئاً لو أراد بيتر جاكسون أن يخرسنى بأفلام الخواتم تلك كان قد أنهى الجزء الثالث بنهايه منطقيه

Burada ökseotu yok, çünkü babanız Kurt'un içeri girmesini istemiş.
لا دبق هنا، لأن أبيك أراد للذئب أن يدخل هنا

Benim için son kez şansını denemek istiyorsa bu gece yapmak zorunda.
إن أراد أن يوجّه إليّ ضربةً أخيرة، فعليه أن يفعل ذلك الليلة

Beni burada tutmak istiyorsa kısa zaman içinde buradan çıkamam.
إذا أراد إبقائي هنا، فلن أخرج في أي وقت قريب

Birkaç sene önce, dijital ortama geçiş yapmak isteyen bir bankayla çalışıyordum.
قبل عدة سنوات، كنت أعمل في بنك، أراد الشروع في التحول الرقمي.

Peki, bunu nasıl hâlledeceğimizi biliyorum. Parayı isteyen el kaldırsın.
حسناً أعلم كيف نخمد هذا من أراد المال ليرفع يده

Mr. T'nin hep bir Broadway dansçısı olmak istediğini biliyor muydun?
أتعلم أن سيد تي لطالما أراد أن يكون راقصاً في برودواي؟

Anesteziden sonra, onlara orada olmak istediğini söyledi ve bana sadece yüzde iki yaşama şansı verdi.
صحوت من التخدير، وقال لهم الجراح أن يبلغوه أنه أراد أن يكون هناك، وأنه أعطى لي حوالي الاثنين بالمائة فرصة في الحياة.

Geçen hafta onunla evlenmek istedi, şimdi havale etmek istiyor.
الأسبوع الماضي أراد أن يتزوجها والآن يريدها أن يودعها مصحته

Şerif bulduklarımızı bir saat içinde bir toplantıda sunmamı istiyor.
العمدة أراد مني تقديم مخرجاتي في إجتماع شعبي خلال ساعة

Tracy okulu bıraktı çünkü Bay Campbell ondan bir kurbağayı parçalamasını istemişti.
تريسي طُرد من المدرسه لأن السيد كامبل أراد منه أن يشّرح ضفدع

Ve biliyorum ki, sizden Bebek'i değil kurbağayı kesmenizi istemişti. - Ne kurbağası?
وأعلم بأن لم يطلبك أن تجد فتى بل أراد منك أن تُشّرح ضفدع

Ben, ona, kızına aşık değilmişim gibi davranıyorum o da, sanki annen için, benimle düello yapmak istiyormuş gibi.
لقد حاولت أن أتصرف وكأني لست واقعٌ في حب أبنته وهو يتصرف كما لو أراد أن يبارزني على أمك

O zamanlarda bile ağabeyim herkese adil ve eşit davranılmasını isterdi.
حتى هذا الوقت ، أراد أخى ان يعامل الجميع بالعدل والمساواة

- Evet. Ateş eden kişi müdürü öldürmek isteseydi, ıskalamazdı.
إذا أراد مطلق النار المديرة ميتة، لم يكن ليخطئ هدفه.

O istese de, istemese de her dakikanın zevkini çıkaracağım.
سأقوم بالإستمتاع بكل دقيقة , سواءً أراد ذلك أم لا

İnsanlar binlerce yıl boyunca insan zihninin, beyninin, içine bakmayı istemiştir.
أراد الناس رؤية ما بداخل العقل البشري الدماغ البشري، لآلاف السنين

Herkes onun etrafında olmak ister partinizin disko topu gibidir.
الجميع أراد رؤيتها حولهُ أنها تشبه الكرة المرآه في حفلتك

İkimizden birinin pazarlığa ihtiyacı olması durumunda bir sigorta mukavelesiydi.
لقد كانت وسيلة تأمين في حالة لو أراد أحدنا المساومة

Biri santraldan geçmeden sana ukaşmak istediğinde doğrudan kullanabileceği numaran.
رقمك المباشر لو أراد شخص الوصول لك مباشرةً دون سنترال