ويكيبيديا

    "المدينة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şehir
        
    • şehre
        
    • şehirdeki
        
    • kasaba
        
    • kasabaya
        
    • kasabanın
        
    • kasabada
        
    • kasabadan
        
    • kasabayı
        
    • Belediye
        
    • şehrin
        
    • City
        
    • kasabadaki
        
    • şehri
        
    • şehirde
        
    Ayrıca bu yerel otobüsler, şehir merkezine yaklaştıklarında, hepsi yan yana hareket eder ve bir ana cadde üzerinde büyük ölçüde birleşirler. TED و كلما سارت هذه الحافلات المحلية لتصل إلى قلب المدينة مرت كلها جنبا إلى جنب لتلتقي كلها تقريبا في طريق رئيسي واحد
    Günümüzde gece göğü ile ilgili tek güçlük şehir ışıklarının görüşü engellemesidir. TED الصعوبة الوحيدة هي أن السماء ليلا أصبحت محجوبة بسبب وهج أضواء المدينة.
    Bunun alternatifi yürünebilir bir şehir oluyor elbette, şunu da eklemeliyim ki bu Rothko'nun, bu da Seurat'nın eseri. TED البديل هو بالطبع المدينة التي تمتلك قابلية لممارسة المشي، ومن المناسب لي تشبيه هذه برسومات بروثكو، وهذه برسومات سورا.
    Ancak burada yapmaya çalıştığımız, binanın kendisini doğanın bir parçası haline getirmek, ki böylelikle doğa parktan şehre doğru uzansın. TED ولكن ما نريد أن نفعله هنا أن نجعل المبنى جزءًا من الطبيعة، ليمكننا من تمديد الطبيعة من الحديقة إلى المدينة.
    Bir keşiş milisinin davranışı üzerine bir anlaşmazlıkla başlamış ve şehirdeki en güçlü kişilerden biri hakkında büyücülük suçlamasıyla sonlanmıştı. TED نشبَ احتجاج ضد سلوك جماعة مسلحة من الرهبان، وانتهت بنبوءة عرّافة بشأن أصحاب النفوذ الذي لا يضاهى في أرجاء المدينة.
    Bekleyin bir dakika. Bu kasaba, sizin kimliğinizin bir parçası. Open Subtitles لحظة من فضلكم ، هذه المدينة هي جزء من حياتكم
    Bu, yoğunluğa göre hem anayollar, hem de şehir sokakları için geçerli. TED يحدث هذا في الطرق السريعة وفي شوارع المدينة كذلك إذا كانت مزدحمة.
    Sonrasında evin anahtarlarını alıp gerçek dünyaya açılan kapıdan yürür, belki de şehir merkezine toplu taşıma ile gidersiniz. TED ثم ستأخذ مفاتيح بيتك، تخرج من الباب إلى العالم الواقعي ومن الممكن أن تستقل المواصلات العامة إلى مركز المدينة
    Sağcı şehir konseyiyle mücadele edip SWAT tarzı polis taktiklerini terk etti. TED لقد حارب مجلس المدينة ذي التيار اليميني، وهجر أساليب وحدات الشرطة الخاصة.
    şehir dışında oturduğunu biliyordum ama tam olarak nerede olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles كنت أعرف أنها تعيش خارج المدينة و لكنى لم أعرف أين
    şehir uçsuz bucaksız ve konuşacak hâlâ birçok şeyimiz var. Open Subtitles إن المدينة واسعة و مازال لدينا الكثير لنقوله لبعضنا البعض
    Pazar tüm gün, şehir meclisi adına yeni evlileri tebrik ettim. Open Subtitles طوال يوم الأحد، أقوم بتحية المتزوجون حديثًا نيابة عن مجلس المدينة.
    Babası yine kaçtı. Annesi hafta sonu için şehir dışına çıktı. Open Subtitles والدها هرب ثانية , وأمها تقضى العطلات فى المدينة بعيداً عنها
    şehre çalışmaya giderdik annem ve Carol da evde güven içinde bizi beklerlerdi. Open Subtitles كنا سنتوجه إلى المدينة للعمل وأمي وكارول سيبقون آمنين في المنزل, ينتظرون عودتنا
    Elbette anlıyorsunuzdur, burada uygun imkanlarımız yok. Onu şehre götürmelisiniz. Open Subtitles بالطبع تفهمين , ليس لدينا الجو المُناسب هُنا يجبأنتاخُذيهإلى المدينة.
    İnanılmaz derecede kokuşmuş bir şehirdi. Sadece bu foseptikler yüzünden değil, şehirdeki hayvan sayısının çokluğu da insanları şoke edecek dereceydi. TED لأنها كانت مدينة غاية في التعفن. ليس بسبب تلك الآبار فحسب, بل بسبب الأعداد المهولة من الحيوانات التي تعج بها المدينة.
    O resmi kasaba tellalı değil. Polis bir şeyler yap. Open Subtitles إنه ليس مُنادي المدينة الرسمي، أيها الشرطة ، افعلوا شيئاً
    Merak etmeyin. kasabaya döner dönmez sizin için o bebek bakıcısını bulurum. Open Subtitles لا تقلق بمجرد ما أعود إلى المدينة سوف أجد لكم جليسة الأطفال
    Öyle mi? Başka kimse kaçırmadı ama. kasabanın yarısı oradaydı. Open Subtitles أجل لا أحد آخر فاته الأمر نصف المدينة كانت هنا
    Ama aslında kasabada bu ekonomik döngüler çok daha etkili bir şekilde başlayabiliyor. TED ولكن في الواقع نبدأ داخل المدينة بإنشاء هذه الدّورات الاقتصادية بشكل أكثر فعالية.
    O kasabadan ayrılıncaya kadar beş yıl onları kullanmak zorunda kaldım. TED و قد استخدمت هذه لخمس سنوات و لحين مغادرتي تلك المدينة.
    - Evet, be. Oysa bu kasabayı baştan yaratabilecek birşey yapmıştım. Open Subtitles كان عندي شيئ كان يمكن أن يقلب المدينة رأساً علي عقب
    Bu, bir saatlik işle bütün gününüzü geçirebileceğiniz Belediye dairesi değil. Open Subtitles هذا ليس مكتب المدينة حيث تهدر يومك بأكمله لتعمل ساعة واحدة
    Ve böyle projeler şehrin birçok yerinde yaptık her türlü muhitte. TED ولقد قمنا بهذه المشاريع في جميع انحاء المدينة وفي جميع الاحياء
    Arabayla Iron City'ye giderken, tegmen olay hakknda konustu mu? Open Subtitles ي طريقكم الى المدينة ، هل تكلّمْ الملازم عن القتل
    Ben de kilise çanlarını kasabadaki yüz yiyen maymunları yok edebilmek için sattım. Open Subtitles وأنا فقط بعت جرس الكنيسة لأدفع للمبيدات لتبعد القردة آكلة الوجوه من المدينة
    Tam 9/11 ertesiydi ve New York şehri zor bir dönemden geçiyordu. TED كان هذا بعد الحادي عشر من سبتمبر؛ كانت المدينة تمر بظروف عصيبة.
    Mevzu şehirde yaşayıp yaşamamak değil, önemli olan şehrinizin nasıl planlandığı. TED ليس سواء كنت في المدينة أو لا، إنه كيفية تصميم مدينتك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد