"مثلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• senin gibi
• sen
• de
• sana
• gibi bir
• gibiler
• sizin kadar
• böyle
• sizin gibi
• senin kadar
• benim gibi
• benzemeyen
• tıpkı sizin
• gibi insanlar

senin gibi bir serseri ile iş yapmamam gerektiğini bilmeliydim.
كان يجب أن أحرص أكثر من التعامل مع متسكع مثلك

Belki köylü gibi görünebilirim ama açıkçası senin gibi erkekleri anlayamıyorum.
ربما أبدو ساذجة ، ولكن بصراحة يمكنني فهم أفعال رجل مثلك

senin gibi bir kadınla beraber olan her adamın başına gelebilirdi.
يمكن أن يحدث هذا لأي رجل لو كان لديه أمرأة مثلك

Söyler misin, senin gibi bir adam neden küçük çocukları korkutuyor?
كم رجل كبير مثلك يقوم بتخويف الأولاد الصغار عن قدوم الهنود؟

senin gibi bir kızın böyle bir yerde işi ne?
ماذا تفعل فتاة جميلة مثلك فى مكان مثل هذا ؟

senin gibi birisi nasıl olur da böyle bir iş yapar?
كيف يمكن لشخص مثلك أن يقوم بهذا النوع من العمل ؟

Çünkü şuradaki insanlar hiç kimseyi, hiçbir şeyi umursamıyor, tıpkı senin gibi!
لأنهم هنالك لا يهتمّون إطلاقاً بأي شيء او اي شخص مثلك تماماً

Ama senin gibi birisi şanlı bir şekilde veda etmeli.
لكن شخص مثلك يجب أن يقلع مع المحافظة على أسلوبه

Burada senin gibi bir vahşiyi kapatacak sağlamlıkta kafesimiz var.
لدينا قفص قوي بما فية الكفاية لحبس حيوان مثلك هنا

Karımın yerinde senin gibi bir kadın olsaydı, tüm Avrupa'yı işgal ederdim.
لو كان لدى امراة مثلك بدلاً من زوجتى، كنتُ لأغزو أوروبا كلها.

senin gibi cesur bir güzelin bunu sorması hoşuma gitti!
لم أتخيل أن تطلب مني ذلك جميلة شجاعة صغيرة مثلك

senin gibi birini hiç görmedim. Bir kahraman olduğunu göremiyor musun?
لأنني لم اقابل ابدا احدا مثلك أنت بطل الا ترى ذلك؟

senin gibi bir kızın aşk acısı çekmesi fikrinden nefret ediyorum.
أكره فكرة أن فتاة مثلك عليها أن تدفع من أجل الحب.

Eğer hala hayattaysa, senin gibi zeki bir kadın onu bulur.
أي يآلم سيدة مثلك يمكن أن يكتشف هو ما زال حي.

senin gibi güzel bir kız 19 yaşında... ölümüne çalışır mı hiç?
ستضربين نفسك حتى الموت عند التاسعة عشر؟ قطة مثلك ؟ تعالى إلىّ

Cephede senin gibi bir adamım vardı. Bu tavırlar yüzünden paramparça oldu.
كان لدى رجل مثلك فى الميدان ذات مرة فجر نفسه الى قطع

senin gibi güzel bir çöl çiçeği dünyanın en güçlü adamının yanında olmalı.
وردة صحراء جميلة مثلك يجب أن تكون بين ذراعي أقوى رجل في العالم

senin gibi güzel bir çöl çiçeği dünyanın en güçIü adamının kollarında olmalı.
زهرة الصحراء الجميله مثلك يجب أن تكون بين ذراعى أقوى رجل فى العالم

İkinci sınıftan beri çok sıkıyız ama ben sen değilim.
نحن مع بعض منذ الصف الثاني لكن أنا لست مثلك

Bir de farkettiğim kadarıyla Bay Ashley size evlenme teklif etmedi!
وأنا أعرف أن السيد آشلي لن يطلب الزواج من نحيفة مثلك

Aslında sana teşekkür etmem gerekirdi bana ihanet edip ölüme terk etmeseydin sizin gibi ben de lanetten payımı alacaktım.
بالرغم من ذلك أعتقد أن علي أن أشكرك إذا لم تكن قد خنتني كنت سأحصل علي نصيبي من اللعنة مثلك

Senin gibiler cep telefonu icat edilmeden önce ne yapıyorlardı?
ماهي طبيعة عمل من هم مثلك قبل اختراع الهواتف المتنقلة؟

Sevgili Maestro, o öldüğünden beri bana kimse sizin kadar iyi davranmamıştı.
عزيزى المايسترو, لم يكن هناك شخص عطوف علىّ مثلك منذ ان ماتت

sizin gibi zeki birinin batıl inançlarının olmasını aklım almıyor doğrusu.
أنا لا أعتقد أن زميل ذكي مثلك سيصدق هذه الخرافات المتعفنة

Bende ödemeyi yapmayı senin kadar istiyorum ama param yok.
و أنا توّاق لسداد دينى مثلك ولكنى لا أملك المال

Ahmak bir Polonyalı benim gibi birini alt etmeyi nasıl düşünür?
لمَ بولندي غبي مثلك يعتقد أنّه يمكن أن يغلب شخص مثلي؟

Kendisine hiç benzemeyen insanların içinde yaşaması hiç kolay değil.
أنه ليس سهلا أن تكبر هنا حيث لا أحد يَبْدو مثلك.

Yeniden yerleştirilip süresiz olarak gözden uzak bir yere saklanacaklar tıpkı sizin gibi.
سيتم إعادة تخزينها في مكان وإخفاءها عن الأنظار إلى أجل غير مسمى مثلك

Ve sonra senin gibi insanlar geldi ve bunu bizden aldılar.
ثم جاء شخص مثلك على طول ، واتخذت لك بعيدا منا.