Yarın mağazada olacağıma Söz veriyorum. Her şekilde hazır ve nazır! | Open Subtitles | أعدك بأننى سوف أكون بالمحل غداً و سوف أكون بمنتهى النشاط |
Size Söz veriyorum bugün unutulmaz ve sıradışı şeyler göreceksiniz. | Open Subtitles | أعدك بأنكى سترى عصر اليوم حدثاً فوق العادة لا يُنسى |
- Asla bu tarz bir konuda sana Söz vermedim. | Open Subtitles | أنا لم أعدك بأي نوع من هذه الأشياء ليس أنت. |
İşin ne olduğunu öğreneceğim. Ama sonuç için Söz vermiyorum. | Open Subtitles | أنا سأكتشف الذي كله عن، وأنا لن أعدك أي شئ. |
Hilton, yemin ederim ki, mazisi tertemiz bir kadınla evlendin. | Open Subtitles | ،إذا تزوجتني أعدك بأن تتزوج امرأة لن تكون خجلان منها |
Size Söz veriyorum, Kurul iş için doğru kişiyi görevlendirecektir. | Open Subtitles | أعدك أن فرقة ألاي ستوكل لهم الرجل المناسب لهذه المهمة |
Peki. Şu andan itibaren pataklanmana izin vereceğime Söz veriyorum. | Open Subtitles | حسنا ً, من الآن فصاعداً , أعدك أن أتركك تُضرَب |
Lütfen gözümdeki bağı çözün. Söz veriyorum bağırmayacağım. Söz veriyorum. | Open Subtitles | إنزع هذا من عينى أعدك بأننى لن أصرخ أنا أعدك |
İstediğini söyleyebilirsin ama sana Söz veriyorum şafaktan önce ölmüş olacaksın. | Open Subtitles | تستطيع ان تقول ما تريده أعدك بأنك ستكون ميت قبل الفجر. |
Stüdyo sana yardım edecek. Sadece bunun için Söz verebilirim. | Open Subtitles | سيعمل الأستوديو للحصول على توكيل لك،وهذا كل ما أعدك به |
Sana İsveç'te bir iş bulacağıma Söz veriyorum. Andrei ile konuşacağım. | Open Subtitles | أعدك بأن أجد لك عمل في السويد ، سأتحدث الى أندري |
...bir gün fikrini değiştirirsen... ilk önce beni arayacağına Söz ver. | Open Subtitles | إذا كنت تفكرين أبدا حول قفز السياج أعدك, بأنّك ستخابريني أولا |
Her şey bittiğinde, Söz veriyorum seni kendi ellerimle taşıyacağım. | Open Subtitles | وعندها ينتهي ذلك, أعدك بأني سآخذ حاجياتكِ بنفسي إلى المنزل |
Çok problemin var Paul ama Söz veriyorum sana yardım edeceğim. | Open Subtitles | حصلت على الكثير من المتاعب, بول لكن أنا سأساعدك, أعدك بهذا |
Bir gün, Söz veriyorum, ben uzakta bütün bunlardan alacaktır. | Open Subtitles | يوماً ما ، أعدك . سآخذك بعيداً عن كل هذا |
Size Söz veriyorum, bu teknolojiyi paylaşacağız, onu tamamen anladıktan sonra. | Open Subtitles | وأنا أعدك أننا سنشارك هذه التقنية معكم حالما نستطيع بدقه فهمها |
Sana Söz veriyorum, bir şekilde bu işte galip geleceğim. | Open Subtitles | بطريقة أو أخرى , أعدك سأقوم بالفوز في هذه المرة |
Ama elimdeki kanıtlara ne olur bu konuda Söz veremem. | Open Subtitles | حسناً, لكني لا أعدك عما سيحدث لمبرد الأدلة الذي بحوزتي |
Eğer o fazlalığı karşılayabilirsen kuruşuna kadar geri ödeyeceğime yemin ederim. | Open Subtitles | لو تستطيع أن تعطيني هذه الزيادة أعدك بأنني سأعيد كل فلس |
Lütfen, eğer o küçük çocukları güvende tutarsan, cesur olacağım, yemin ederim. | Open Subtitles | أرجوك يا إلهي، أعدك سأكون شجاعاً .إن حافظت على هؤلاء الأطفال بأمان |
Kendi aptallığı. Bir daha asla böyle konuşmayacak. Sizi temin ederim. | Open Subtitles | كان غباء منه وهذا لن يقوله مرة أخرى ، أعدك بهذا |
Dunyadaki en buyuk tas degildir, ama emin ol yuksek kalitelisi. | Open Subtitles | ليس أكبر حجر في العالم و لكني أعدك أنها نوعية جيدة |
inan bana, senden sakladigim hiçbir sey bizimle ilgili degildi. | Open Subtitles | أعدك أي شيء لم أخبرك عنه لا علاقة له بنا |